21 Mayıs 2011 Cumartesi

Boy Uzatmanin Yolları Nelerdir ?

Boy Uzatma Yollari
Boyu uzatmak için önemli yere sahip ortopedi ve özellikle travmataloji dalinda oldukça sik kullanilan ‘Ilizarov’ yöntemi yer aliyor. Bu yöntem ile dogum sirasinda ya da daha sonra deformasyonlar ile boy uzatma yöntemi kullanilmaktadir. Uzmanlik gerektiren bu yöntem Ilizarov, boy uzatma alaninda oldukça basarilidir.
Boy uzatmak için illa ameliyat gerekmez. tabiî kide daha pratik çözümler mevcut. Bunsar dermatoloji ye bagli olmak ile beraber mutlaka destek alinmali. Egzersiz demistik, evet basketbol oynamak, en etki eden yöntemlerden bir tanesidir. Basketbol ile boy uzatmak oldukça basarili. Basketi sürekli oynayip çok ziplamalisiniz.
Diger yöntem: Kemigin içersine çivi yerlestirmektir. Günlük bir miktarda kemiklerde uzama saglanmaktadir. Günde 1 mm uzamayi kendiniz uzakta kumanda ile yapiyorsunuz. Bunu genelde yatalak kisiler kullanmaktadir.
Boy uzatma yöntemleri ayrica tv karsinda karsilastiginiz dogal besinleride içeriyor. Fakat yasiniz ileri seviye ise kemik olusumu tamamlanmistir, yani besinler pek bir sey ifade etmiyor. Besinleri yaslari genç olan kisiler tercih etmelidir

Depresyon İçin Şifalı Bitkiler

Öncelikle depresyonun temel nedenleri arastirildiginda elde edilen sonuçlar dikkat çekicidir. Çünkü depresyon insanlarda yalnizlik hissinin ortaya çikmasini tetiklemektedir. Depresyondan uzaklasmak için ise bir amaca hizmet etmek gerekmektedir. Bu sayede insanlar arasinda bir olma hissinin yaygin olarak yasanmasi ve insanlarin asla magdur olmamasi gibi durumlar her türlü psikolojik rahatsizliklardan arinmayi saglamaktadir.
Depresyonun en fazla kadinlarda görüldügü ise günümüz dünyasinda kadinlarin ne kadar tek basina birakildigini daha fazla gözer önüne sermektedir. Fizyolojik olarak erkeklerden daha farkli olan kadinlarin erkeklerin görevlerini üstlenmeleri sonucunda psikolojik rahatsizliklara daha kolay bir sekilde yakalanmalari söz konusu olmaktadir. Bu sebepten dolayi da pek çok rahatsizlik kadinlarda daha fazla gözlemlenmektedir. Egitimli kadinlarda ise diger kadinlara oranlandiginda yüzde otuz bes gibi bir miktarda fazla rastlandigi tespit edilmistir.
Erkeklerde ise depresyon en fazla isten çikarildiklarinda yada evlendikten hemen sonra gözlemlenmektedir. Kadinlara göre erkeklerin daha fazla ask acisi çektigi de tespit edilmistir.Depresyon konusunda dikkat çeken bir diger özellik ise depresyonun bir milleti olmadigidir. Tüm devlet ve milletlerde asagi yukari ayni oranlarda depresyon ve çesitli psikolojik rahatsizliklar tespit edilmistir. Bu durumun tek istisnasi ise çok gelismis ve yüksek kültür oranina sahip olan ülkelerdir.
Kalp krizi geçiren insanlarin yüzde kirk gibi bir oraninin da depresyon hastasi oldugunu bilmekte fayda vardir. Bu sebepten dolayi da depresyon denildiginde insanlarin biraz daha dikkatli davranmalari gerekmektedir.
Depresyondan korunmak için ise müzik dinlemek ve bazi sosyal olaylara katkida bulunmak gerekmektedir.

Detoksun Fiziksel Zararları

Detoksun zararlari fizyolojik özellikler ile baslamaktadir. Formda kalmak adina yapilan yöntemlerin sonucunda kas kaybinin yasanmasi içten bile degildir. Detoks yaptiran insanlarin yüzde kirkinda ise saç dökülmesi gözlemlenmistir. Asil önemli ve deginilmesi gereken konu ise detoks diyetlerinin yüksek kiloya sahip olan insanlar için bile uygun olmadigidir.
Ayni sekilde bu metotun yararlarindan bahsetmemekte yanlis olacaktir. Önemli yararlari bulundugu söylememiz gerekmektedir. Öncelikle yaslanmayi önlemektedir. Sonra sinda ise vücut sivilarinin yogunlugunun dogru bir sekilde ayarlanmasini saglamaktadir. Ama hamile anne ve kalp hastaligi olan insanlar için kesinlikle ve kesinlikle önerilmemektedir.
Detoks; kelime anlami olarak vücudumuzda bulunan bazi zararli maddelerin karaciger gibi organlar yardimiyla disari atilmasini saglandigi bir süreçtir.
Vücudumuzda bu toksinlerin neden biriktigine deginmemiz gerekirse öncelikle; düzensiz uyku bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Ayni sekilde yogun ve uzun süreli stres toksinlerin birikmesini saglayacaktir. Günes isigina dogrudan ve uzun süre maruz kalmak ve sigara alkol gibi ürünlerin kullanilmasi da toksinlerin vücutta birikmesini saglamaktadir.
Toksinlerden arinmak için yapilmasi gereken en önemli davranis insanlarin siklikla su tüketmeleridir. Yaz aylarinda bu su tüketim oranlarinin artirilmasina da dikkat edilmelidir. Az ve sik yemek tüketimi de toksinlerin atilmasi için büyük bir önem tasimaktadir.
Kulagimizin ve çenemizin alt kisimlarin da büyüyen bu bezelere yabanci oldugumuz pek söylenmez. Bazen koltuk altinda da bu bezelerin sistigi tespit edilebilir. Genellikle enfeksiyonel rahatsizliklar ile mücadele edilirken bu bezelerin sistigi tespit edilmistir. Bu bezelerin içerisinde ise vücudu dis etkilere karsi koruyan ve beyaz kan olarak da adlandirilan bir sivi bulunmaktadir.


Lenf bezlerinin asil görevi vücudu dis etkilere karsi korumaktadir. Bütün vücudumuzda bulunmasina ragmen bu bezlerin en yogun olarak bulundugu bölge çene altidir. Bazi zamanlarda sivilce patlamasi gibi küçük kanamalarda da lenf bezlerinin siskinlestigine rastlamak mümkün olmaktadir.


Normalde bir çay kasiginin yarisi kadar bile hacim kaplamayan lenf bezleri vücudumuz herhangi bir tehlike ile karsilastiginda sismektedir. Bu durum bir çesit savunma mekanizmasi olarak da düsünülebilir. Genellikle enfeksiyonlari yok ederler. Bu duruma ragmen kendilerinin de yoruldugunu kabul etmek gerekmektedir. Iste bu gibi durumlarda yapilmasi gereken en önemli sey ise lenf bezlerini dinlendirerek çok soguk besinlerin tüketiminden uzak durmak olabilir.


Genellikle iyi huylu olan bu sismeler daha ilerleyen zamanlarda ise kötü huylu özellikler gösterebilmektedirler. Sislikler ilk basta normal olmaktadir. Iyi huylu ile kötü huylu sislik arasinda farki anlamak pek mümkün olmamaktadir. Fakat bu sislikler uzun bir süre boyunca devam ediyorsa, bulanti, kusma, titreme gibi etkileri de yaninda bulunuyorsa kötü huylu olabilir. Baska bir deyis ile bu sislikler devam ederken gece terlemeleri ve kusma gibi etkilere de rastlaniyorsa özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir.


Doktorunuza görünmeniz gereken zamanlarda olabilir örnek vermek gerekirse ortalikta enfeksiyon içeren her hangi bir hastalik bulunmamasina ragmen lenf bezlerinizde mevcut bulunan sislikler asla azalmiyorsa bu gibi durumlar uzun bir süre devam ediyorsa konu ile ilgili bir bilgi almak adina doktorunuza basvurabilirsiniz.

Bazi diyet programlari hazirlamak hizli bir sekilde kilo vermenize yardimci olabilir. Dikkat edilmesi gereken en önemli konu ise bu diyet programlarina her zaman için uymaya çalismanizdir. Kilo veremediginiz için kendinizi suçlamaktan da vazgeçmeniz oldukça büyük bir arti saglayacaktir. Ayni sekilde gün içerisinde tükettiginiz bazi bitki ve bitki çaylari da vücudunuzdan toksin maddelerin uzaklastirilmalarini kolaylastiracaktir.


Bu bitkilerin basinda ise funda yapragi gelmektedir. Funda yapragi, özellik olarak vücutta bulunan fazla yaglarin yakilmasini kolaylastirmaktadir. Hizli bir sekilde kilo vermeye de etki etmektedir.


Bir diger önemli bitki ise tere tohumudur. Tere tohumu metabolizmayi canlandirarak tiroid hormonunun hizli bir sekilde çalismasini ve hizli kilo vermenin kapilarini sonuna kadar açilmasini saglamaktadir.


Antioksidan özellikleri bakimindan da kullanabileceginiz en önemli yardimciniz, yesil çay olmalidir. Yesil çay yapisi bakimindan pek çok besinden daha fazla antioksidan özellik tasimaktadir. Ayni zamanda yüksek kafein orani sayesinde güne zinde baslamanizi saglar.


Japonlarin yüz yillardir kullandiklari zencefil ise, hizli bir sekilde kilo verilmesini saglayan bir diger bitkidir.Hayatimizin her evresinde kilo problemleri yasayabiliriz. Önemli olan sey ise bu kilo problemlerinin saglikli bir sekilde çözüme kavusturulmasidir.

Hamileligi istemeyerek yapanlar… Simdi günümüzde pek anne adayi sigara içiyor. Bu doktorlara basvurmada önerilecekler arasinda anne adayina, yani size sigarayi geçici birakma söylemidir. Yani siz doktora gitmezseniz sigarayi birakmaniz gerektigini bilmiyor olabilirsiniz. Bir çok kadin adetleri geciktigi zaman süphe ile doktora gitmekte ve hamile oldugunu ögrenmekte. Bunun bilinmesi ise 3-5 haftada olmakta. Hamilelikte en önemli aylar ilk üç aydir. Bu dönem içersinde genin olusumu tamamlanir. Ilk üç ay gebe kisi geni bozacak bir madde alirsa, hastalik geçerirse geni etkiler. Buda çocukta kalici hastalik , sakatliklara yol açabilir. Yapilan arastirmalara göre ilk 3 ay hastalanan kadinlarin çocuklari dogdugunda “sakat” dogma orani yüksek olmaktadir.


Anne adaylari teshis edilebilmis hastaliklarini doktorlarina bildirmesi çok önemlidir. Çünkü bazi hastaliklarin gebelik öncesi tam olarak kontrol altina alinmasi sonradan olusacak bir çok sorunun önüne geçecektir.


Bu hastalik örnek: seker hastaligi.Sakatlik örnegini yukarda verdim iste dogumdan önce seker hastalarainin sekerleri yüksek oldugu için dogan çocuklar sakat dogabiliyor. Hamile kalan kadinlar insülin hormon tedavisi geçirmelidir.
Sara hastaliginda epilepsi tedavisi için kullanilan ilaçlarda dogacak çocuk için sakatlik riski olusturmaktadir. Bu yüzden sara hastasi olan annelerin hamile kalmadan önce sinir hastaliklari uzmanlarina gitmesi ve düsük dozda ilaç kullanmasi gerekir.


Tiroid hastasi olan anne adaylari hamilelikleri sürecinde hastaliklarininin kontrolü çok önemlidir. Tiroid hormonu yüksek veya az ise hamileligi kaybetme riski yüksek orandadir. Bununla beraber tiroid hormonu yüksek olanlarin dogacak çocuklarinda zeka gelisimi düsük olur. (Saglikli annenin çocuguna göre)


Astim hastasi olan anne adaylari ise hamilelikte astim hastalari çakisir ve astimi kötülestirir. Astim hastasi anne adaylari uygun tedaviye baslamasi gerekmekte.

Malzemeler

Malzemeler


1 tutam coban cantasi
1 tutam civan pencesi
1 tutam ada cayi
1 tutam hayit tohumu
1 tutam aslan pencesi

Yüzyillardir gençligin gizli Iksirini tasidigina inanilan elmanin, bugün 400'den fazla çesidi oldugu biliniyor.

Yüzyillardir gençligin gizli Iksirini tasidigina inanilan elmanin, bugün  400'den fazla çesidi oldugu biliniyor.


Ister Amasya elmasi, ister golden olsun, her elma güzellik vermesinin yaninda basli basina bir


bir saglik kaynagidir


Elmanin içerdigi petkinin, kolesterolü düsürdügü bilim adamlarinca kanitlanmis.


Yine içerdigi C vitamini, kalp kaslarini korurken, B vitamini sinirleri güçlendirip stres karsisinda insanin enerji yüklenmesine yariyor.


Potasyum ve magnezyum yüksek tansiyonu düsürürken, yine içerdigi meyve asidi kan sekerini dengeliyor ve yasliliktaki seker hastaligini önlüyor.


Elma ayni  zamanda çok etkili bir uyku ilaci olarak da kabul ediliyor.


En son arastirmalar ise kabugundaki kirmizi ve sari renkli “flavonoide” Denilen maddelerin, kalp damarlarinin kireçlenmesini önledigini bildiriyor.

7 günlük kür ile 10 yas gençlesme için kozmik beden temizligi kürü. Bugünden itibaren herkes kozmik beden temizligi yapsin. Öncelikle kozmik bedenin ne zaman yapilacagina bakalim? Kozmik beden temizligi mart ayinda yapilamkta, Ahmet marankiden beden temizligi kürü. 7 günde nasil 10 yas gençlesilir? Sadece mart ayinda yapilmaz, Mart, nisan, mayis aylarindada olur. 7 günlük kür su sekilde:Dolunaya 3 gün kala ve dolunaydan Üç gün sonra kendinize çeki düzen verin. Stresten uzak durun, sakin olun ve malzemeler:

7 günlük kür su sekilde:
Dolunaya 3 gün kala ve dolunaydan Üç gün sonra kendinize çeki düzen verin. Stresten uzak durun, sakin olun


ve malzemeler:


Havuç
Kirmizi pancar
Beyaz lahana
Elma
Tere
Turp


Karisimin suyunu sikarak 7 gün boyunca her sabah 1 bardak olmaz üzere içiyorsunuz.


Öglenleri sebze yemegi ve salata.


Aksamlari ise sebze yemegi ve meyve


Kaçinmaniz gerekenler:


Tavuk, et, ve süt ürünlerinin hiçbiri yenlememelidir. Çayda içmek yok. Sadece yesis çay içebilirsiniz.


Beyaz ekmek yemeyin:


7. gün bir küçük bardak ile limon suyu ve zeytinyagi için. Yani bardagin yarisi zeytin yagi yarisida limon suyu olmalidir.

1 tatli kasigi adaçayi
1 tatli kasigi hayit tohumu


Hazirlanisi: 1 litre suyun içine malzemeleri atiyoruz. ( su kaynamis olmali) karistirdiktan sonra 10 dakika demlenmesini bekliyoruz ve sabah aksam bir bardak tüketiyoruz.

Dereotu kürü:

Prof. Dr. Ibrahim saraçoglundan dere otu kürü. Troid için dereotu kürü. Sabah , öglen ve aksam aç karina uygulayacaginiz dereotu kürü su sekildedir. 1 yemek kasigi kadar yesil dereoutunu birkaç kere çigneyip ardindan su ile yutuyoruz. Bu kür ara verilmeden günde 3 defa olmak kosulu ile 3 ay uygulanmalidir.


Not: Yemek yemeden 15 dakika önce uygulanmalidir.

Zencefil; genellikle ekvatoral iklim özelliklerine sahip olan ülkelerde yetismekte olan sarimsi gri renklere sahip ve yuvarlak biçimli bir bitkidir. Topragin yaklasik olarak iki – üç karis altinda yetismekte ve yapi olarak dügüme benzeyen köklere sahip olmaktadir. Ülkemizde ise zencefilin ticaret amaci güdülmeyen yetistiriciligi yapildigi bilinmektedir. Türkiye’de kullanilacak özelliklere sahip olmayan bir bitkidir. Özellikle uzak dogu toplumlari (çin, Hindistan, Banglades) üretimini yaparak pek çok konuda bitkisel olarak sifa aramaktadirlar. Yapilan arastirmalarda Uzak Dogu topluluklarinda ve özellikle Çin’de yirmi asirdir üretimini yapildigi bilinmektedir. Hemen hemen toplumun her kesimi tarafindan da aktif olarak kullanilmaktadir. Çin’de her türlü sindirim rahatsizliginda ( ishal, su kaybi, mide rahatsizliklari, bagirsak hastaliklari) aktif olarak kullanilmaktadir. Hindistan’da ise aktif olarak bu bitki çocuk hastaliklarinda ve enfeksiyon kaynakli rahatsizliklarda siklikla kullanilmaktadir. Ülkemizde her ne kadar çok fazla bilinip kullanilmasa da tüm Dünya’da siklikla tercih edilen ve aranilan bir baharat türüdür. Bu kadar ünlü olmasinin temel özelligi de bu bitkinin grip ve nezleye karsi aktif olarak mücadele etmesidir. Yapilan arastirmalarda zencefilin soguk alginliklarina karsi aktif olarak kullanildigini ve etkili bir mücadele yöntemi oldugunu ortaya çikarmistir. Genel olarak deginmek gerekirse 5.000 yila yakin bir süredir, dünya üzerinde bulunmaktadir. Iliman iklimin yaygin oldugu tüm topraklardan Dünya’ya sunulmus büyük bir nimettir. Zencefilin Yapisal Özellikleri Ve Sekil Olarak Incelenmesi:

 


Hindistan’da ise aktif olarak bu bitki çocuk hastaliklarinda ve enfeksiyon kaynakli rahatsizliklarda siklikla kullanilmaktadir. Ülkemizde her ne kadar çok fazla bilinip kullanilmasa da tüm Dünya’da siklikla tercih edilen ve aranilan bir baharat türüdür. Bu kadar ünlü olmasinin temel özelligi de bu bitkinin grip ve nezleye karsi aktif olarak mücadele etmesidir. Yapilan arastirmalarda zencefilin soguk alginliklarina karsi aktif olarak kullanildigini ve etkili bir mücadele yöntemi oldugunu ortaya çikarmistir. Genel olarak deginmek gerekirse 5.000 yila yakin bir süredir, dünya üzerinde bulunmaktadir. Iliman iklimin yaygin oldugu tüm topraklardan Dünya’ya sunulmus büyük bir nimettir.


Zencefilin Yapisal Özellikleri Ve Sekil Olarak Incelenmesi:


Ilk bakista genellikle birbiri içine yerlesmis yuvarlak yumrular seklinde görülen ve bu özelligi ile dikkat çeken bir kök yapisina sahiptir. Topragin sertligine göre degiskenlik gösterse bile genellikle topragin 10 ile 30 cm alt kisimlarinda bulunmaktadir. Bu kökün üzerinde ise birbiri içine kenetlenmis gibi duran ve su üzerine damlayan dalgalar hissi veren halkalar seklinde yayilim göstermektedir. Yapi olarak incelendiginde ise bu bitkinin gövdesi birbiri içerisine yerlesmis bir yapi oldugu dikkatleri çekmektedir. Yapraklari ise ilk zamanlarda küçük birer çubuk seklinde olmasina ragmen ilerleyen zamanlarda gövdeden ayrilarak yaprak halini almaktadirlar. Zencefil çiçekli bir bitkidir. Genellikle yesil renkte olan çiçekleri oldukça genis bir renk araligina da sahiptir.


Etken Maddelerini incelememiz gerekirse


Zencefil bitkisinin tüm Dünya’da aktif olarak kullanilmasinin temel nedeni bünyesinde bulundugu uçucu yaglardir. Içeriginde bulunan fenol bilesikleri de popülerligini artiran bir diger özelliktir. Ayni zamanda içeriginde bulundurdugu nisasta ve kalsiyum da önemli bir etkendir. B vitaminleri ve C vitaminin de bulunmasi saglik açisindan tercih edilmesine sebeptir.


Zencefil Bitkisi Neden Tercih Edilmelidir


• Içeriginde bulunan yag asitlerinden dolayi istah açmaktadir.
• Antiseptik maddeler barindirdigindan dolayi da kani temizler
• Dogu Asya ülkelerinde de kullanildigi gibi mide faaliyetlerini düzenler
• Özellikle hamile bayanlarda meydana gelen mide bulantilarini engellemektedir.
• Bagirsaklarda meydana gelen bazi maddelerin kolaylikla disari atilmasini saglar
• Solunumun yeniden yapilandirilmasini saglar
• Kalp ve damar sagligi açisindan oldukça önemlidir.
• Terleme meydana getirmektedir.
• Terlemeye paralel olarak toksin maddelerin atilimini kolaylastirir
• Kalp dostudur.
• Uyku düzenine yardimci olur
• Enfeksiyonal (romatizma ve bademcik iltihaplanmasi) rahatsizliklarda kullanilir.
• Kan sekerini ve kolesterolü düsürür.


Zencefilin Hayatimizi Kolaylastirdigi Bazi Alanlara Örnek Vermek Gerekirse


1-Zencefil en çok mide bulantisini engellemesi özelliginden dolayi kullanilmaktadir. Bir yerden bire yolculuk yaparken agzimiza aldigimiz bir miktar zencefil mide bulantisini tamamen engelleyecektir. Ayni zamanda tüm bulantilar ile aktif bir sekilde mücadele ederken de zencefilden yardim alinabilir.


2-Yine ayni sekilde bazi ameliyatlar sonrasinda hastalara bulantilarinin giderilmesi için bazi ilaçlar uygulanmaktadir. Bu ilaçlarin bulantiyi pek de gidermedigi tespit edilmistir. Ama zencefil pek çok anlamda bulantinin giderilmesini saglamaktadir. Yapilan arastirmalar o ilaçlardan çok daha etkili bir sekilde bulantiyi geçirdigini de gözler önüne sermistir.


3- Hamile bayanlarin mide üzerinde yasadiklari zorluklarin kolay bir sekilde atlatilmasi için zencefile basvurabilirler.


4-Zencefil gribal enfeksiyona ve soguk alginligina karsi etkili bir sekilde kullanilmaktadir. Bu özelliginden dolayi havalar sogumaya basladiginda bir miktar alinmasi yeterli olacaktir.


5- Günümüzde eksi tadindan dolayi da pek çok yemek ve tatlilara da katilmaya baslanan zencefil romatizmal hastaliklarin aktif bir sekilde tedavisinde de kullanilmaktadir. Bu sebepten dolayi zencefili sizlerde yemeklerinize katabilirsiniz.


Kanser tedavisinde zencefilin rolü
Son dönemlerde kanser ile yapilan savasta da aktif olarak zencefil kullanilmaktadir. Zencefilin kanser tedavisinde ki rolü ise yardimci madde olarak kullanilmasidir. Yapilan arastirmalar sonucunda elde edilmistir ki zencefil, etkili bir destekleyici madde olarak kanser tedavisinde kullanilmaktadir.


Zencefili Nasil Kullanabiliriz
1-Dünya üzerinde zencefilin en aktif kullanim yöntemi çaylar ile birlikte alinmasidir. Bir parça yas zencefili bir fincan içerisine dilimleyerek çay üzerine ilave edilerek tüketilebilir.


2-Toz haline getirilmis zencefilimizi bal içerisinde karistirarak da tüketerek de kullabiliriz.


3- Ayni zamanda çay ve zencefil karisiminin üzerine bir miktar bal da ekleyerek tüketebilirisiniz.


4- Hamilelerde ise en fazla zencefili toz olarak dogrudan tüketmeleri tavsiye edilmektedir.


5- Özellikle zencefilin tadindan hoslanmayan çocuklarin da tüketmesi açisindan yemek ve pastalara katilarak da kullanilabilir.


Not: Zencefili taze olarak tüketirseniz, etkilerini daha kisa sürede ve etkili bir biçimde görebilirsiniz.
Zencefilin yaslara oranla dozaj ve kullanimi nasil olmalidir.


Dikkat: Zencefili kesinlikle ve kesinlikle iki yasin altinda ki çocuklara vermemeniz gerekmektedir.


A-Pediatrik Olarak(2 yasin üstündeki çocuklarda)


Zencefil 2 yasin altinda ki çocuklarin tüketmemesi gereken bir bitkidir. Ama iki yasin üzerinde ki çocuklarda özellikle bulantilara karsi aktif olarak kullanilan bir yöntemdir. Ayni zamanda sindirim sistemi rahatsizliklarinin da düzenlenmesini saglamaktadir.


B- Yetiskinler


Dikkat:


Yetiskin olan her insan için zencefil tüketimi büyük bir fayda saglamaktadir. Ama dozaj ayarinin da iiyi tutturulmasi büyük bir önem tasimaktadir. Günlük dört gram üzeri zencefil tüketimi bazi problemlere neden olabilir. Bu sebepten dolayi doz asimi yapmamak büyük artilar saglayacaktir.


1-Genellikle mide bulantilari ve gaz sikayetlerinde günlük iki ila dört gram arasinda zencefil tüketilebilir. Bu karisim olarak alinabildigi gibi toz olarak da vücuda alinabilir.


2- Soguk alginligi ve bas agrilarinin aktif tedavisinde zencefil kullanilirken, 2-3 gram arasi yas zencefil ve bir miktar kuru zencefil bal ile karistirilarak tüketilmelidir.


3- Etkili bir agri kesici oldugundan dolayi adet sancilarinin dindirilmesinde de kullanilabilir. Günlük olarak 2-3 gram yas zencefili çay içerisinde tüketmek pek çok rahatsizligin giderilmesini saglayacaktir.


Dikkat edilmesi gereken önemli kurallar:


o Zencefilin günlük olarak dört gramdan fazla tüketimi tehlikeli olabilir.
o Iki yasindan küçük çocuklara kesinlikle verilmemesi gerekmektedir.
o Hazirlamis oldugunuz zencefili tek seferde degil birkaç seferde tüketmeye gayret gösteriniz.
o Bir yetiskin agirliginin 70 kg oldugunu unutmayiniz.
o Çocuklarda yetiskin agirligina göre dozu düsürerek veriniz. Örnegin 20 kg bir çocuk için hesap söyle olmalidir 70/20=3 bu durumda yetiskine hazirlanan doz 3 e bölünür ve kullanilir.

Çörek otu: Islam peygamberi Hz. Muhammed’in (S.A.V.) övdügü bir bitki olan çörek otu dünyanin pek çok çesitli bölgesinde de yer almakta olan bu sebepten dolayi isim olarak da farklilik gösteren bir bitkidir. Binlerce yildan bu yana destekleyici tedavide siklikla basvurulan özelliklere sahiptir. Sekil olarak açik mavi renklerde ve genellikle büyük çiçekler açan ve boyu yirmi ila kirk santimetre arasinda bulunan bir bitkidir. Çörek otu türlerinin büyük bir çogunlugu tek senelik otsu bir bitkidir. Çok fazla iklime hassasiyeti olmadigindan dolayi yol kenarlarinda, tarlalarda hatta kuru ve çorak arazilerde bile bulunabilir. Gövdesi özellik bakimindan dik ve kisa tüylere sahiptir. Yapraklari kat kat gitmektedir. Altta bulunan yapraklari tüylü özellikler gösterirken üst tarafta bulunan yapraklari tüsüzdür. Sekli olarak taç yapraklari küçük parçalar halinde sekiz adettir. Bünyesinde ise bal özü bezleri tasimaktadir. Genellikle meyveleri de çok tohumlu bir özelliktedir. Siyah tane tanedir. Avrupa’nin güney kesimleri ile balkan ülkelerinde yetistirilmektedir. Ayni zamanda Kuzey Afrika ve Hindistan’da siklikla bulundugu bilinmektedir. Yine ayni sekilde ülkemizde de yetistirilmektedir. Çörek otunun tarihi: Ipek yolu üzerinde bulunan ülkelerde asirlardan beridir. Ticareti yapilan bu bitki yagi ile birlikte Afrika, Asya ve Avrupa’da milyonlarca insanin sifa aradigi bir bitkidir. Pek çok insan bu bitkiyi sagliklarini desteklemek amaciyla kullanmaktadir. Ayni zamanda aromatik özelliginden dolayi da pek çok besin ile birlikte kullanilmaktadir. Rengi ise tohumlarinda susam tohumuna benzeyen bir tonda ve siyahtir. Binlerce yildir pek çok hastaligin destek tedavisinde kullanilmistir. Islam alimleri ve peygamberi tarafindan da övülmüs olan bu bitkinin günümüzde de faydalari ardi ardina ortaya çikarilmistir. Ayni zamanda çörek otu hakkinda pek çok eser de yayinlanmistir. Bu yayini yapan alimlerden bir tanesi de Ibn-i Sina’dir. Amerika basta olmak üzere pek çok merkezde çörek otu hakkinda detayli arastirmalar yapilmaktadir. Zaman ilerledikçe bu bitkinin faydalari hakkinda daha detayli bilgiler elde edilmektedir.Çörek Otunun Içeriginde Bulunan Etken Maddeler

Çörek otunun tarihi:


Ipek yolu üzerinde bulunan ülkelerde asirlardan beridir. Ticareti yapilan bu bitki yagi ile birlikte Afrika, Asya ve Avrupa’da milyonlarca insanin sifa aradigi bir bitkidir. Pek çok insan bu bitkiyi sagliklarini desteklemek amaciyla kullanmaktadir. Ayni zamanda aromatik özelliginden dolayi da pek çok besin ile birlikte kullanilmaktadir. Rengi ise tohumlarinda susam tohumuna benzeyen bir tonda ve siyahtir. Binlerce yildir pek çok hastaligin destek tedavisinde kullanilmistir. Islam alimleri ve peygamberi tarafindan da övülmüs olan bu bitkinin günümüzde de faydalari ardi ardina ortaya çikarilmistir. Ayni zamanda çörek otu hakkinda pek çok eser de yayinlanmistir. Bu yayini yapan alimlerden bir tanesi de Ibn-i Sina’dir. Amerika basta olmak üzere pek çok merkezde çörek otu hakkinda detayli arastirmalar yapilmaktadir. Zaman ilerledikçe bu bitkinin faydalari hakkinda daha detayli bilgiler elde edilmektedir.

Çörek Otunun Içeriginde Bulunan Etken Maddeler


Çörek otunun genel özellikleri incelendiginde dörtte birinin proteinden yüzde otuz sekizlik bir kisminin da karbonhidratlardan olustugu bilinmektedir. Geri kalan kisimlari ise bitkisel ve uçucu yaglardan olusmaktadir. Içeriginde bulunan aktif maddelere deginmemiz gerekirse; nigellon, thymoquinon ve bir kisim da uçmayan yaglar bulunmaktadir. Diger maddeler ise linoelik asit genlikle omega 3 ve omega 6 da bulunmaktadir. Ayni sekilde kalsiyum sodyum ve bir takim madensel tuzlarda içeriginde bulunmaktadir. Bu maddelerin de yapilari incelenirse çörek otunun pek çok hastaligin tedavisinde aktif olarak kullanilabilecegini ortaya çikarmakta yeterli olacaktir.


Çörek otu hangi hastaliklarin tedavisinde kullanilir


1- Öncelikle çörek otunu kullanmanin birden farkli yöntemi bulunmaktadir. Bir hastaligin dogrudan tedavisinde kullanilabildigi gibi gün asiri kullaniminda da bir mahsur bulunmamaktadir. Yapilan arastirmalar asiri dozda çörek otu kullaniminin alerjisi olan insanlarin disinda bir zarari olmadigini ortaya çikarmistir.


2- Çörek otu bagisiklik sisteminizi güçlendirmektedir.


3- Bagisiklik sisteminizi güçlendirerek mikroplara karsi vücudunuzun direncini artirmaktadir.


4- Kanser tedavisinden Aids tedavisine kadar pek çok hastalikta kullanilmaktadir.


5- Pek çok iltihapli rahatsizlikta iltihapin vücuttan atilmasinda da kullanilmaktadir.


6- Nefes darligindan solunum yetmezligine kadar pek çok akciger rahatsizliginin aktif tedavisinde de kullanilmaktadir.


7- Iltihapli rahatsizliklara çok iyi geldigi bilinmektedir. Özellikle romatizma gibi hastaliklarin aktif tedavisinde uygulanmaktadir.


8- Iltihaplara iyi geldigi için kadinlarda siklikla görülen vajinal iltihaplanmalarin tedavisinde de kullanilmaktadir.


9- Karaciger rahatsizliklarinin tedavisinde de çörek otu kullanilmaktadir.


10- Bu sifali bitkinin vücutta biriken toksik maddelerin atilmasinda da kullanildigi bilinmektedir.


11- Pek çok kanser türüne karsi aktif olarak kullanilmaktadir. Bu tedavi uygulamalarinin en önemlisi kolon kanserinde uygulanan tedavidir.


12- Yasadigimiz çag içerisinde en fazla görülen rahatsizlik alerjidir. Alerjinin tedavi edilmesi için pek çok yöntem denenmektedir. Tam olarak bu rahatizligin tedavi edilmesi mümkün olmamaktadir. Ama son yillarda yapilan bazi arastirmalar alerjilerin tedavi edilmesinde çörek otunun oldukça basarili oldugunu ortaya koymaktadir.


13- Egzama gibi rahatiszliklarin tedavisinde de siklikla çörek otuna basvuruldugu bilinmektedir.


14- Ayni zamanda romatizmanin da tedavi edilmesinde kullanilmaktadir.


15- Tüm bunlarinda ötesinde kolesterolün vücuttan atilmasinda da aktif olarak kullanilmaktadir.


Çörek otunun genel olarak faydalarina deginmemiz gerekirse


-Mikroplara çesitli virüs ve mantarlara karsi oldukça önemli ve etkili bir tesire sahiptir.


-Bosaltici etkilerinden dolayi solunum borusuna büyük bir fayda saglamaktadir.


-Kan sekeri ve tansiyonun düzenlenmesinde önemli bir etki olarak kullanilmaktadir.


-Gün içerisinde vücutta olusacak yorgunlugun atilmasinda kullanilmaktadir. Vücudu koruyarak zindelik hissi vermektedir.


-Pek çok damar hastaliklarinin tedavisinde kullanilmaktadir.


-Özellikle dogu ülkelerinde cinsel gücü yükselttigine olan inanis yüksektir.


-Hazmi kolaylastirarak pek çok hastaligin dogrudan tedavisinde kullanilabilir.


-Vücutta bulunan toksinlerin atilmasini saglamaktadir.


-Savunma sistemimizi gelistirerek hastaliklara karsi aktif bir sekilde mücadele edilmesini saglamaktadir. – Ruh sagligi ve psikolojik rahatsizliklarda sakinlestirici özelliginden faydalanilir.


-Alerji tedavisinde kullanilir.


Çörek otunun çesitli ülkelerde ve hastaliklara karsi kullanim metotlari


Uzak dogu ülkelerinde: Bir fincan kahve içerisine bir miktar çörek otu yagi ilave edilir. Bu karisim günde iki defa alinarak karistirilir. Eger gögüs hastaliklari problemi çekiliyorsa çörek otu yagi ile gögüs bir miktar sivazlanabilir. Çörek otunun dogrudan cigerlere alinmasinin da oldukça büyük faydalari bulunmaktadir. Kahve içerisine bir çay kasigi Çörek otu yagi karistirilir. Günde iki defa aliir. Ayni zamanda, her gece Çörek otu yagi ile gögüs ovulur ve kaynar su içindeki Çörek otu yaginin buhari nefesle içeri çekilir. Malezya basta olmak üzere orta dogu ülkelerinde: Avuç içerisinde alinan bir miktar çörek otu yavasça islatilir. Daha sonra romatizmal hastaligin oldugu bölgeye çörek otu yagi ile birlikte masaj yapilarak uygulanir. Seker hastaligi tedavisinde: Özellikle Hindistan’da uygulanan bu yöntem bir miktar çörek otunun hardal ve tere ile birlikte karistirilarak her sabah aç karnina içilmesiyle olmaktadir.


Hangisini Tercih Etmeli?


1. Bazi görüslere göre çörek otunun yüksek lifli yapisindan dolayi kolay sindirilemedigi düsünülmektedir. Bu sebepten dolayi çörek otu yaginin daha faydali oldugu düsünülmektedir. Pek çok arastirma neticesinde de bu tezin dogrulugu kabul edilmistir.


2. Bir baska görüse göre de çörek otunun lifli yapisinin insan vücuduna dogrudan degil ama yavas bir sekilde etki ettigini öne sürmektedir. Bu duruma göre yagin tercih edilmesinden ise lifli çörek otunun tercih edilmesi gerektigi düsünülmektedir.


Yukarda bulunan bu iki tezin de bilimsel olarak bir gerçegi yansittigini söylemek pek mümkün degildir. Bu duruma hangi görüsün dogru oldugu ise hala bilinmemektedir. Çörek otunun ticari olarak kullaniminda bir takim sorunlar yasandigi dogrudur. Bu durumun temel sebebi ise kullanilan çörek otlarinin uzun süre bekletilmis ve sagliksiz ortamlarda yaglarinin çikarilmis olmasidir. Taze olarak satilan çörek otlarinda pek fazla dikkat edilmesi gereken husus bulunmamasina ragmen çörek otu yagi alirken özellikle dikkat etmek gerekmektedir.


Kaynak göstermeden yayinlamayiniz.


 


 

Agirligi kaba etler üzerine yükleyerek yapilan egzersiz yöntemi:
Sert ve düzgün bir zemin üzerinde bacaklarinizi ön tarafa dogru uzatarak yere oturmaniz gerekmektedir. Daha sonra beli yana egerek yapilan egzersiz de oldugu gibi ellerinizi basinizin hemen arkasinda çapraz olarak birbirine kenetleyin ve basinizi hiç oynatmadan bir süre düz bir sekilde tutarak kalçalarinizi oynatmalisiniz. Daha sonrasinda ise bacaklarinizin ve kaba etlerinizin üzerinde yürüyerek on adim atin, belden yukari döndürmeden bu hareketlerinize devam ettirmelisiniz. On adim ileriye attiktan sonra on adim da geriye atmaniz gerekmektedir.


Boyun ve Omuzlar – Omuz Çevirme
Ayaklarinizi bitisik bir konumda tutarak kollarinizi omuzlardan rahatça yere dogru uzatarak ayakta durunuz. Daha sonra önce sag omzunuzu ileriye itin, basinizi kipirdatmadan kulaginizin hizasinda mümkün oldugunca dik tutmaya çalisin daha sonrasinda tekrardan arka kisma dogru uzatin, bu egzersiz de asil dikkat edilmesi gereken husus ise egzersiz süresince basin sabit tutulmasi gerektigidir. Bu konuya özellikle dikkat etmelisiniz.

Kalp Agrisi
Hayatimizin hemen her evresinde kalbimizde bazi agrilari hissetmek mümkün olacaktir. Bu hislerin bir kismi fiziksel aktivitelerden kaynaklanirken, önemli bir kismi da psikolojik etkilerden kaynaklanabilir. Agir bir is yaparken, yüzerken merdiven çikarken kalbimiz de nokta veya batma seklinde agrilar görebiliriz. Bazi zamanlarda ise sol kolda çene de veya kalbin hemen civar bölgelerinde bazi agrilara rastlanabilir bu agrilar ile karsilasildiginda dikkat edip önemsemek gerekmektedir. Bu tarz agrilar strese veya psikolojik etkilere bagli olabilir. Bu durumlarin önemsenmesi gerekmektedir. Eger önemsenmiyorsa pek çok sikayete neden olabilir. Kalp agrilarinin süresi 600 kalp çarpimina esit olabilir bu da yaklasik olarak on dakika kadar sürmesi anlamina gelir.


Kalp Agrilarinin Nedenleri:
Kalp agrilarinin en büyük nedeni düzensiz bir hayat ve yüksek miktarda strestir. Tüm bunlarin disinda düzensiz ve asiri yagli beslenme de kalpte agri yapmaktadir. Bu agrilarin sebebinin kesinlikle düzeltilmesi gerekmektedir. Bazi zamanlarda romatizmaya veya enfeksiyonal rahatsizliklara bagli olarak da kalp agrisi tespit edilebilir. Bu durumlarda da dikkat edilmesi gerekmektedir.


Çogunlukla seker hastalarinda ve yasli insanlarda da kalp agrilari gözlemlenmektedir.


Asil önemli olan kalp rahatsizligi ise kalbi besleyen koroner kalp damarlarinda kolesterol nedeni ile olusan tikanikliklardir. Bu kalp agrilari kalpte yorulma ve krize kadar devam edebilir.


Enfarktüs adi verilen bu agrilarda geri dönüsümsüz olmak üzere kalp bölgesinde bulunan tüm doku ve organlarin yarim gün gibi kisa bir süre içerisinde ölümü gerçeklesmektedir. Bu tarz ölümlere özellikle dikkat edilmesi büyük önem tasimaktadir.


Kalp agrilarini meydana getiren asil sebep ise kalbe giden kan miktarinin kademeler ile azalmasidir. Bu kan miktari zaman içerisinde kalbi besleyememektedir. Bu sebepten dolayi kalbe giden oksijen büyük bir hiz ile azalmakta bunun neticesinde de kalp bir anda oksijensiz kalmaktadir. Bu tarz agrilarda kisi dinlenmiyorsa yada kalp agrilarinda bir azalma görülmüyorsa bir saglik kurulusuna basvurulmasi büyük bir önem tasimaktadir.


Kalp agrilarinin büyük bir kismi da kalp kapaklarinda meydana gelen hastaliklardir. Bu hastaliklarin en büyük nedeni ise romatizmal ve enfeksiyonal rahatsizliklardir. En büyük belirtisi ise eklemlerde olusmakta olan iltihaptir. Bu hastaliklar kisi kendi eklem yerlerinde yasadigi kizarma ve sisme gibi rahatsizligi ile bas göstermektedir. Bu rahatsizligin en çok etkilendigi organ ise kalptir.


Eklem romatizmasi ise bogaz anjininin hemen akabilin de ortaya çikmakta olan bir rahatsizliktir. Genellikle 10 ila 20 gün arasinda ortaya çikmaktadir. Bir mitral kapagin kalinlasmasi ve birbirine yapisarak kireçli ve hareketsiz bir görünüm almasiyla ortaya çikmaktadir.


Kalp Agrilarinda Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Meydana gelen tüm kalp rahatsizliklarinda asagida ki maddelere dikkat etmek oldukça hayati önem tasimaktadir.
-Kesinlikle sinirlenmemek gerekmektedir.
-Damarlari tikadigindan dolayi sigaradan uzak durun
-Kilo almamaya mümkünse kilo vermeye çalisin
-Yorucu islerden kesinlikle uzak durun
-Uykuyu ihmal etmeyin siklikla dinlenmeye özen gösterin
-Kabiz olmamaya özen gösterin
-Yagli besinlerden uzak durun damarlarinizi tikayacagini hiçbir an için unutmayin
-Sagliksiz besinleri tamamen hayatinizdan çikartin
-Tuzdan uzak durun
-Kuyruk yagi yerine zeytin yagini tercih edin.
-Elinizden geldigince meyve ve sebze tüketin
-Egzersiz yapin her zaman ayni saatlerde egzersize baslayin ayni saatlerde bitirin.


Kalp agrisi durumunda hemen bir doktora gidilmeli:
Gögüste meydana gelen agrilarin kalp krizi riskine kalp kasi iltihaplanmalarina ve kas zarlarinda meydana gelecek hastaliklarin isaretçisi oldugunu hiçbir zaman unutmayin yaslanmaya paralel olarak geçirilen rahatsizliklarin kalp ile dogrudan iliskili oldugu bilinen bir gerçektir. Bu sebepten dolayi da yapilan her türlü girisim oldukça büyük bir önem tasimaktadir. Gögüs bölgelerinde meydana gelen bir agri oluyorsa bir doktora basvurmayi ihmal etmeyin.


Kalp agrisi ve tedavisi;
Gögüs bölgesinde meydana gelen rahatsizliklarda öncelikle bir doktora basvurmaniz gerekmektedir. Doktor rahatsizligin ilaç ile tedavi edilebilecegini düsünüyorsa bu ilaç tedavi sirasinda yukari da belirttigimiz adimlara özellikle dikkat etmeniz gerekmektedir. Tüm bunlarinda ötesinde bir perhiz programi uygulanmasi gerekiyorsa bu perhiz programi devam ederken kesinlikle baska bir yiyecek tüketmemeniz sagliginiz açisindan büyük bir önem tasimaktadir. Çünkü yapilan arastirmalar kalp krizlerinde kisilerin doktorlarin kendilerine uyguladigi perhiz cetveline uymadiklarindan dolayi basladigini kanitlamistir. Bu ve bu gibi sebeplerden dolayi kalp hastaliklarinin tedavisinde özellikle basvurulmasi ve dikkat edilmesi gereken bir kaynaktir.


Kalp ile ilgili bir ameliyat olmaniz gerekiyorsa bu konuda özellikle dikkat etmeniz gerekmektedir. Kalp ameliyatina gireceginiz için sinir ve stres yasamamaniz kalp sagliginiz açisindan büyük bir önem tasimaktadir.


Kalp agrisi için Sifali Bitkiler:
Brokoli: Vücut içinde dolasimi kuvvetlendirmektedir..
Çamfistigi: Her türlü kalp ve damar rahatsizliginin aktif tedavisinde kullanilir.
Domates: Kalp hastaliklarina karsi oldukça etkili bir kaynak olarak kullanilmaktadir. Içeriginde bulundurdugu yogun orandaki likopenin de etkisiyle dolasim sisteminizi rahatlatmaktadir.
Elma: Günde bir adet tüketmek pek çok rahatsizligin önlenmesi açisindan büyük bir önem tasimaktadir.
Enginar: Damar sertligi ve damar rahatsizliklarina karsi birebirdir.
Güzelavratotu: Kalp hastaliklari ve damar rahatsizliklari açisindan kullanilan bir bitkidir
Havuç: Haftada yarim kilo tüketimi oldukça büyük bir önem tasimaktadir. Yapilan arastirmalar çok açik ve net bir sekilde göstermistir ki havuç tüketimi özellikle kalp ve damar sagligi açisindan büyük bir önem tasimaktadir.
Hurma: Kalp ve damar hastaliklarina karsi etkili bir sekilde kullanilmaktadir. Elmadan daha faydali oldugu da klinik olarak ispatlanmistir.
Ispanak: Kalp ve damar rahatsizliklarina karsi etkili bir sekilde kullanilmaktadir.
Sebboy: Bu bitkide kalp rahatsizliklari açisindan oldukça önemlidir.
Zeytinyagi: Kalp sagligi denildiginde en fazla tercih edilmesi gereken yag zeytinyagidir. Kalbi besleyen etkiye sahiptir.


Önemli!


Eger kalp agrisi belirtileri baslamissa kesinlikle endise etmemeniz gerekmektedir. Bu tarz agrilar sik karsilasilan problemlerdir. Yapilan arastirmalar sonucunda belirlenmistir ki dünya üzerinde her alti kisiden birinin kalp agrisi bulunmaktadir. Öncelikle kap agrisina sebep olan etkeninin iyi arastirilmasi ve bu duruma uygun olarak hareket edilmesi oldukça büyük bir önem tasimaktadir. Eger uzun bir süre boyunca kalp agrilariniz da bir azalma gerçeklesmediyse o zaman bir hekime basvurmaniz gerekmektedir. Gecikme durmunda ise pek çok rahatsizlik için geç kalmis olabileceginizi unutmayiniz. Insanlar açisindan en fazla rastlanan rahatsizlik kalp rahatsizliklaridir. Kalp rahatsizliklari basladiginda bir hekime basvurmak veya hekimden yardim almak oldukça önemli olacaktir. Sunu unutmamaniz gerekir ki en degerli varligimiz bedenimizdir. Kalbimizde bedenimizi besleyen bir varliktir.

Evlilik öncesi cinsel tecrübe:
Sözlü olan ya da sevisen çiftlerin cinsel iliski kurmalari normal sayilabilecek kadar çokdur. Fakat bireyin ruhsal rahatligi için önemli olan kadin ya da erkegin kendi iradesiyle hareket etmesidir. Her ikisi de verdikleri kararin sorumlulugunu kendileri tasimalidirlar.
Herhangi bir kimseyle rastgele cinsel temas ise baska bir seydir ve özellikle bir genç kiz için bu çok zor ve engellerle dolu bir yoldur. Insan sevgisiyle bir arada olan cinsel birlesme gibi duygusal bir olgunluga götürmez; tatminsizlik, isyankarlik ya da baska bir ruhsal çatisma yüzünden tutku haline gelebilir.


Istimna (Mastürbasyon):
Cinsel birlesmenin yerini alan normal bir yöntemdir. Gençlerde çok yaygin oldugu gibi daha büyüklerde, hatta evliliklerinde mutlu olanlarda bile görülür. Aslinda çok normal olan bu cinsel bosalma tarzi suçluluk duygusuyla birlesirse zararli olur. Mastürbasyonun bedensel sagliga ve güçlügüge hiçbir zarari olmadigi gibi eslere sadakatsizlikla da ilgisi yoktur. Üzerinde düsünülmeye degmeyecek kadar önemsiz bir seydir.

Yas: Çogunlukla bes yasindan sonra ortaya çikar, ergenlik çaginda oldukça fazla görülür, nadiren de 30 yasindan sonra baslayabilir.
Cinsiyet: Çocuklukta her iki cinste esit oranlarda çikmaktadir, ileri yaslarda erkeklerde daha çoktur. Sar’ada kalitimin rolü varsa da bu o kadar yaygin bir hastaliktir ki soyunda sar’ali kimse bulunmayan aile çok azdir.Her on kiside bir kisi bu genleri tasir.


Belirtileri: Iki sekli vardir;
Büyük nöbet:Bilinç kaybi ve çirpinmalarin siddet derecesi çok degisiklik gösterir.Nöbetin tipik olan safhalari: birkaç saniye önceden nöbetin gelecegi anlasilir; vücutta ve zihinde garip heyecan dalgalanmalari, birden yanip sönen isiklar, acayip sesler, tatlar ve kokular gibi degisik alginlanmalar ortaya çikar.
Sonra birdenbire gelen bilinç kaybiyla hasta yere düser ve o anda aci bir ses çikarir; düsmemek için hiçbir çaba göstermez. Birkaç saniye nefessiz yatar sonra bir kaç dakikada süren titreme olur.Bu sirada sidik torbasi bosalabilir, ayrica agizdan köpüklü salya gelir.Daha sonra koma, derin nefes gevseme görülür. Bir iki saat sonra hasta ya normal bir uykuya dalar ya da olup bitenin farkinda olmayarak ayilir.Genellikle bas agrisi olur. Tedavi edilmedikçe krizler tekrarlayabilir. Genellikle bu tekrarlar günün ayni saatinde ya da ilk krizde varolan kosullar içinde iken görülür (örnegin kadinlarda adet zamanlarinda, erkeklerde aksamlari zihnin mesgul olmadigi zamanlarda).


Küçük nöbet: Nöbetler hafifçe gelip ve geçer, örnegin konusmanin ortasinda birden bir kesinti olur, yüz sararir ve ifade donuklasir, sonra hemen normal hale dönme görülür.Hasta bu durumun çogunlukla farkina varmaz. En kötüsü yere düsebilir ama hemen kendisi ayaga kalkar.Bu küçük nöbetler günde birkaç defa tekrarlayabilir.


Otomatizm:Geçen nöbetten sonra, fakat böyle bir sey oldugunu hatirlamayarak günlük isleri görünüste normal olarak yürütebilmek. Ama öyle vak’alar vardir ki hasta bu sirada sonradan hatirlayamayacagi anormal davranislar da bulunabilir.Bu otomatik hareketler büyük nöbetler geçirenlerden çok küçük nöbet geçirenler arasinda yaygindir.Vücudun belirli bir yerinde baslayan krizler: Örnegin agiz kenarlarinda ya da baska bir kas grubunda spazm baslar ve sonra yavas yavas öteki kas gruplarina yayilir. Bilinç kaybolmaz. Genellikle bir incinme ya da ur yüzünden beynin adamakilli tahris olmasindan ileri gelir.


Tedavisi:
Nöbet sirasinda: Hastayi sirt üstü yatirip basinin altina yastik koyun, bükülmüs bir mendili ya da kalemi dislerinin arasina sikistirin ki dilini isirmasin, üzerindeki elbiseleri gevsetin. Nöbetin süresini kisaltmak mümkün degildir.Genel olarak: Asiri heyecanlardan ve nöbeti baslattigini bildiginiz bütün nedenlerden kaçininiz. Makinalarla ugrasmak, yüzmek, trafigi yogun olan yerlerde bisiklete binmek, motorsiklet yada otomobil kullanmaktan kaçininiz, çünkü bu durumlarda baslayacak bir nöbet hayatiniza mal olabilir. Soför ehliyeti almak istediginiz zaman bu durumunuzdan söz açmamak büyük hatadir. Ancak doktorunuzun izniyle ehliyet alabilirsiniz. Genel olarak geçerli olan ölçüt, 5 yil hiç nöbet gelmemis olmasidir.


Sonuç:
Titizlikle ve israrla yapilan tedavi nöbetlerin tamamen durdurulmasina sebep olabilir. iki üç yil nöbet gelmezse ilaçlar yavas yavas birakilabilir. Büyük ihtimalle beyindeki korteks bu süre içinde daha az tahris olmustur. Evlenme ve çocuk sahibi olma sorunlari, doktorunuzun yardimiyla düsünüp karar vereceginiz sorunlardir. Ama ne var ki her 10 kisiden 1'i epilepsi geni tasidigina ve bunun hiç bir açik belirtisi de olmayabilecegine göre bu hastalikta kalitimin rolünü hesaba katarak davranmak güçtür.
Derler ki “Epilepsi çevrenin takindigi tavrin, hastaligin kendisinden daha zararli oldugu tek hastaliktir”; ne yazikki toplumun ve isverenin pesin yargilari bir epilepligin hayatini mahvedebilir. Oysa bu insanin rahatsizligida seker hastaliginin ensülinle kontrol altina alinabilmesi gibi ilaçlarla da kontrol altina alinabilir. Bir elektrik soku sirasinda herkes nöbet geçirir, birçok insan da alisilmisin disindaki durumlardan, örnegin oksijen azligindan, seker eksikliginden ya da garip isik oyunlarindan etkilenebilir ve nöbet geçirebilir. Epileptik dedigimiz insanin bu gibi durumlara direnme gücü daha az oldugu için normal dedigimiz insanin etkilenmeyecegi seviyedeki olaylar ya da durumlarda nöbetler belirir.Epileptiklerin ancak belirli islere girmeyi kolaylastiracak olan bir rapor edinebilme imkanlari vardir.

Tabi bir kaç faktör daha vardir bunlardan bir kaçi: Kaka yaparken agrliyorsa, kakada kanli izler varsa gibi…


Kan demistik kan gelmesi veya kan izinin olmasi makat da olusmus olan çatlaklardan dolayidir. Bizim doktora görünme zamanimiz bu süreç yani 3 gün geçtikten sonra devam ediyorsa muhakkak doktora görünülmelidir. Yeni dogan bebeklerde kabizlik az görülmektedir.Yeni dogan bebegin kakasini yaparken yüzünün kizarmasi çok normal kabul edilmektedir. Genel manada anne sütü ile beslenen bebekler sik sik kaka yaparlar ve kabiz olma oranlari düser. Yani bir defa daha anladik ki anne sütünün önemi burada bile varmis… Yapilan analizlere göre hazir mama kullanan anneler ve inek sütü ile beslenen bebeklerde kabizlik orani yüksektir.


Kabiz olmus bebek bulanti, kramp, karin agrisi ve kusma sik sik görülür. Büyüklerimizin yöntemlerini denememenizi öneriyor uzmanlar. Kabiz olan bebeklere fitil veya müshil uygulanmamalidir. Doktora danisilmadan bunlari yapmayiniz. Her hastalikta oldugu gibi buradaki tedavi yöntemindeki amaç kalin bagirsagi bosaltmak.

Karabiberin Faydalari : Istah açmasi ile ünlüdür. Mideyi isitir ve hazmi kolaylastirir. Gaz birikmesini önler. Insana enerji verir ve cinsel açidan isteklendirir. Insan vücudundaki sinirleri kuvvetlendirir. Seker hastaligina iyi gelir. Yemeklerde baharat olarak kullanilir. Yüksek tansiyonu olanlar, bagirsak iltihabi ve damar sertligine sahip olan insanlar, romantizmasi olanlar karabiberi kesinlikle az kullanmalidirlar. Ayrica bir çok hastaliga’da iyi geldigi bilinmektedir.

Kullanim sekli ve dozu:
Haplari yada suyu kullnilir.


Bazi hassas kisilerin ciltlerinde kizariklik ve sisme belirtileri görülmüstür.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler


Kullanim sekli ve dozu:
Haplari yada suyu kullnilir.


Bazi hassas kisilerin ciltlerinde kizariklik ve sisme belirtileri görülmüstür.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler


Yavsan Otu Nasil Kullanilir? Yavsan Otu, isirgan otu ile birlikte egzamaya karsi oldukça faydalidir. Romatizma ve yara sikayetlerinde lapa haline getirilip uygulanir.http://tr.mydearbody.com
Greyfurt Soguk alginligina iyi gelir, karacigeri çalistirir, hazmi kolaylastirir ve istah açar. Tansiyonu, kolesterolü ve sekeri düsürür.


Sabah aç karna yenildiginde karin yaglarini eritir. Sabah kahvaltisinda içilecek bir bardak Greyfurt suyu, bol idrar söktürür. Bedene ve zihne kuvvet verir. Sikilarak içilen greyfurt suyu, taze ve sade olarak içilmeli, içerisine seker katilmamalidir.kaynak: ahmetmaranki.blogspot.com


Yasemin Çiçegi Nasil Kullanilir? Genellikle çiçeklerinden hazirlanan yasemin çayi kullanilir. Bu çay gögsü yumusatir ve sinirleri yatistirir. Damarlari açar. Ayrica, yaseminden elde edilen yasemin yagi parfümeride kullanilir.http://tr.mydearbody.com

Önerilen hastaliklar:
Gece çuha çiçegi yagi omega yag asitlerinin zengin kaynagidir. Omega yag asitleri, öncelikle adet öncesi gerginlik belirtilerinde ve egzamada kullanilir. Ciltteki kizarikliklari ve kasintilari engeller. Eklemlerde olusan agrilara ve sismelere karsi kullanilmasi önerilmistir. Kolesterol düsürücü etkisi vardir. Önceki gece asiri alkol tüketip, ertesi sabah sersemlik ve bas agrisi ile uyanma halini önler. Ancak bu durumda etkili olabilmesi için, içki içmeden önce yaklasik 1000 miligram alinmasi gerekmektedir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler

Hastaliklarin en büyük sebepleri bedendeki toksinler, mikroplar ve virüslerdir. Hastaliklarin sebepleri ortadan kalkmadan düzelmez. Saç dökülmesi de vücutta olusan bir rahatsizligin habercisidir.


Kaniat Eczanesinden Bitkisel Formüller


Susamyagi, çam yagi, sarimsak yagi, isirgan yagi, badem yagi ve zeytinyagindan olusan karisimi, gece yatmadan önce kafanizdaki noktalari uyararak masaj yapmaniz tavsiye edilir. (Kafanizdaki masaj noktalarini bulabilmek için “Profilaktik Masajla Mucizevi Tedaviler” kitabimizdan faydalanabilirsiniz.) Daha sonra saçinizi boneyle kapatip, yatin. Bu karisimin sadece saçinizi beslemekle kalmadigi, bedeninizi de besledigi bilinir.


Sabahlari saçinizin durularken 1 litre suya 1 bardak üzüm sirkesi koyup saçinizi yikamaniz önerilir. Bu islemleri 1 hafta boyunca her gün, ikinci hafta gün asiri, üçüncü hafta ise 3 günde bir tekrarlamaniz tavsiye edilir.


Daha genis bilgi “Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler” kitabimizda mevcuttur…


Kayisi Nasil Kullanilir? Kayisi kuru ya da taze olarak yenebilecegi gibi reçeli ve kompostosu da yapilabilir. Ayrica, Kayisi çekirdegi yag elde etmek için kullanilir. Kayisinin yapraklari da kullanilir. Kayisi kompostosu idrar söktürür ve kabizligi giderir. Kuru kayisi A, B ve C vitaminleri ve potasyum minerali açisinda oldukça zengindir. Kayisinin yemeklerden sonra yenmesi hazmi kolaylastirmasini saglar. Bunlarin disinda, kayisi cilt bakimi için maske yapilarak yüze sürülebilir.http://tr.mydearbody.com

Kayisi Nasil Kullanilir? Kayisi kuru ya da taze olarak yenebilecegi gibi reçeli ve kompostosu da yapilabilir. Ayrica, Kayisi çekirdegi yag elde etmek için kullanilir. Kayisinin yapraklari da kullanilir. Kayisi kompostosu idrar söktürür ve kabizligi giderir. Kuru kayisi A, B ve C vitaminleri ve potasyum minerali açisinda oldukça zengindir. Kayisinin yemeklerden sonra yenmesi hazmi kolaylastirmasini saglar. Bunlarin disinda, kayisi cilt bakimi için maske yapilarak yüze sürülebilir.http://tr.mydearbody.com
Besinlerin yeterli miktarda alinarak vücutta kullanilmasi gerekmektedir. Gerekli besinlerin herhangi biri alinmadiginda veya gereginden az yada çok alindiginda, büyüme ve gelisme engelleniyor, saglikta bozulmalar basliyor.


Vücudun büyüme ve gelismesi, verimli çalismasi, dis etkenlere ve hastaliklara karsi dirençli olabilmesi için dengeli ve yeterli beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor.


Vücudun büyümesi, dokularin yenilenmesi ve çalismasi için gerekli olan besinlerin herbirinin yeterli düzeyde alinmasi ve vücutta uygun sekilde kullanilmasi, yeterli ve dengeli beslenme anlamina gelmektedir.


Besinler vücudun ihtiyaç duydugu oranda alinmazsa, gerekli enerji olusmadigi ve vücut dokulari yapilandirilamadigindan, yetersiz beslenme ortaya çikiyor.


Saglikli beslenme için dikkat edilmesi gereken 12 adim :


1 -Günlük olarak tüketilen besinlerin çok çesitli olmasi gereklidir. Besinlerin büyük kisminin hayvansal gidalar yerine bitkisel gidalardan seçilmesi gerekmektedir. Günde; sabah-ögle ve aksam olmak üzere 3 ögün yenilmeli. Ögün atlamamaya özen gösterilmeli. Daha çok dogal ve taze besinler tercih edilmeli.


2 -Günlük beslenme programinda bulgur, misir, pirinç, makarna gibi ekmek ve tahil grubu gidalarin bulunmasina dikkat edilmeli. Günlük enerji ihtiyacinin en az yüzde 55'i karbonhidratlardan saglanmasi gerekir.


3 -Günde 5-7 porsiyon taze sebze ve meyve yenilmesi gerekmekte. Sebze ve meyveler vücudumuzun vitamin, mineral ve posa gereksinimlerini karsilamakta. Posa özellikle bagirsak hareketlerini düzenler, kan sekeri ve kolestrol seviyelerinin düsmesine yardimci olur.


4 -Her gün orta seviyede fiziksel egzersiz yapilarak, vücut agirligi tavsiye edilen sinirda kalmasina dikkat edilmeli. Düzenli olarak yürüyüsler yapilmali. Yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte düzenli yapilan fiziksel aktivite, kalp ve solunum fonksiyonlarini düzenler, osteoporozu önler.


5 -Günlük alinan yag miktarindan gelecek enerji miktari toplam enerjinin yüzde 30'unu geçmemesine dikkat edilmeli. Yemeklerde hayvansal yaglar yerine, zeytinyagi, ayçiçek yagi, misirözü gibi sivi yaglar kullanilmali. Yemekler hazirlanirken haslama, izgara ve firinda pisirme gibi yöntemler uygulanmali. Kizartmalardan ve kavurmalardan uzaklasilmali. Etli olarak pisirilen yemeklere ayrica yag konulmamali.


6 -Sucuk, salam, sosis gibi yagli et ve et ürünlerinin yerine; balik, tavuk, hindi eti veya kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagiller tercih etmelisiniz.


7 -Yagsiz veya az yagli süt ve süt ürünleri tercih edin.


8 -Az sekerli gidalari tercih edin. Tatlilarin ve sekerli içeceklerin tüketimini azaltin.


9 -Günlük tuz tüketimi, ortalama 1 çay kasigi olmali. Salamura, konserve, zeytin ve tursu gibi tuzlu besinlerin tüketimini azaltin.


10 -Mümkün oldugunca alkol kullanilmayin.


11 -Besinler hazirlanirken veya pisirilirken hijyen kurallarina dikkat edin. Yiyecekler pisirilirken haslama, firinda ve buharda pisirme yöntemlerini tercih edin. Kizartmalardan kaçinin.


12 -Bebeklerinizi ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslemeye önem verin ve 6 aydan sonra ise gerekli besinleri kullanilarak yeterli ve dengeli beslenmelerini saglayin.


Prof. Dr. Ahmet Maranki

Kullanim sekli ve dozu: 1 lite suya 10 gram yaprak konulup, 20 dakika kaynatilir. 1 saat demlenen çaydan, günde 3 veya 5 çay bardagi içilir.15-20 gün boyunca sürekli kullanilmalidir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler


Sahtere Otu Nasil Kullanilir? Sahtere Otunun yapraklari ya da bitkinin toprak üstü kisimlarinin tamami kurutulduktan sonra sicak suda haslanarak çay ya da merhem seklinde kullanilabilir. Bitkinin özsuyu haricen cilt hastaliklarina karsi kullanilir. 4-5 dakika kadar kaynatildiktan sonra elde edilen bu su ile bas yikanirsa kepegi gidermeye yardimci olur. Cilt hastaliklarina karsi da faydalidir.http://tr.mydearbody.com
10 dakika kadar demlenmesini bekleyip ardindan süzün. Elde ettiginiz bu suyla kafa derinizi ve saçlarinizi 5 dakika masaj yaparak yikayin.


Saçinizi yikamadan evvel her seferinde kafa derinize Isveç surubu ve isirganotu tentürü ile dönüsümlü olarak fraksiyon yapin.


Saç dökülmesi için bitkisel çözüm


Yohimbe Nasil Kullanilir? Yohimbe kabugu kurutulduktan sonra suda kaynatilmak suretiyle kullanilir. Zehirli bir bitkidir. Uykusuzluk, korku, yüksek tansiyon, bulanti, kusma gibi sikayetlere neden olabilir.http://tr.mydearbody.com
Nergisgiller familyasindan, sogani zehirli bir bitkidir. Baharda çiçekleri ilk açan bitkilerdendir. Çiçegi, çiplak bir sapin ucunda biraz egik durur. Sicak ve nemli bir özellikte olup, beyine faydalidir. Kusturucu olarak kullanilir. Fazla miktarda kullanilmamalidir. Bas agrisina faydalidir. Kalbi ve beyni kuvvetlendiren bir koku maddesi vardir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler

Nergisgiller familyasindan, sogani zehirli bir bitkidir. Baharda çiçekleri ilk açan bitkilerdendir. Çiçegi, çiplak bir sapin ucunda biraz egik durur. Sicak ve nemli bir özellikte olup, beyine faydalidir. Kusturucu olarak kullanilir. Fazla miktarda kullanilmamalidir. Bas agrisina faydalidir. Kalbi ve beyni kuvvetlendiren bir koku maddesi vardir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler


Köpek Dili Otu Nasil Kullanilir? Bitkinin kurutulan kökleri kaynatilip bal ile tatlandirilarak içilebilecegi gibi yapraklari da salata olarak tüketilebilir.http://tr.mydearbody.com
Kullanim sekli ve dozu: 1 bardak ilik suya kurutulup toz haline getirilmis 1 çay kasipi ayrik otu, her gün yemeklerden önce karistirilip içilir. Aci oldugu için limon yada naneyle tatlandirilir. Baska bir tarifinde 20 gram ayrik otu, 1 litre suda kaynatilip, günde 4-5 çay bardagi içilir. Köküyle beraber yapragi dövülüp, vücuttaki sislikler üzerine uygulanirsa sisler inip, agrilari diner. Haslanan ot içine bir miktar bak, biraz biber, bir miktar günlük ve bir miktar müri safi katilip, tekrar kaynatilir. Olusan karisimla agizda gargara yapilirsa is agrilari ortadan kaybolur.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler


Kayiskiran Nasil Kullanilir? Kökleri dilimlenerek ya da bütün olarak kurutulduktan sonra kaynar suda demlenerek çay gibi içilir. Bu su ilindiktan sonra haricen egzama ve yara olan bölgelere bir pamuk yardimiyla sürülebilir.http://tr.mydearbody.com
Testere disli arslanpençesi


Arslanpençesi (Allcemilla vulgaris, Lady’s mantle, Frauenmantel)
Özellikleri:


? Bayanlarda tüylenmeye karsi
? Östrojen hormonu yükseltici
? Iltihapli eklem romatizmasina karsi
? FSH hormonu yüksekligine karsi
? Adet düzensizligine karsi


Kürleri Uygulamadan Önce Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar


1) Testere disli arslanpençesi yaprak ve saplari beraberce kullanildiginda ishale karsi etkili olabilmektedir. Ishal olmayan birisi onun çayini içtiginde kabiz olurum endisesine de kapilmamalidir. Çünkü kabizlik yapmaz. Bagirsagin perisaltik hareketlerini yavaslatir ve kontrol altina alir. Hareketli bagirsak sendromu (irritable bowel syndrome, ibs) sikâyeti olanlara iyi bir yardimcidir.


2) Zor kapanan yaralarda veya ameliyat sonrasi ameliyat yaralarinin hizli bir sekilde kapanmasinda iyi bir yardimcidir.


3) Sik sik anemi (demire bagli kansizlik) yasayanlara haftada en az bes-alti kez bu bitkinin çayini içmelerini tavsiye ederim.


4) Erken menopoza girme yatkinligi gösteren bayanlarin yardimcisidir. Genç kizlar ve kadinlar adet düzensizligi yasiyorsalar, testere disli arslanpençesi mükemmel bir yardimcidir. O, ayni zamanda kadinlik hormonlarinin dengelenmesinde de yardimcidir. Rahimde olusmus miyom veya miyomlarin neden oldugu ara kanamalari da durdurabilme ve kontrol altina alabilme gücüne sahiptir.


5) Adet dönemlerinde fazla kan kaybina ugrayan veya adetleri uzun süren bayanlara bu bitkiyi öneririm.


6) Testere disli arslanpençesinin ebter ve/veya GOD tohumlarin tariminin yapildigi alanlara yakin bölgelerde yetisenlerin kullanilmamasi gerektigini önemle belirtmekte fayda görüyorum. Ülkemizde, GOD tohumlarla her ne kadar tarim yapilmiyorsa da, ne acidir ki, sebzede %95 ebter tohum tarimi yapilmaktadir.


7) Oniki yas alti çocuklarin herhangi bir kürü hekimlerine danismadan uygulamalarini kesinlikle önermiyorum.


Kür 1: Adet düzensizligine ve tüylenmeye karsi
Üç-dört gram (bir tatli kasigi) kurutulmus testere disli arslanpençesi kaynamakta olan bir bardak (150-200 ml) klorsuz suya atilir. Kisik ateste on dakika kaynatmaya devam edilir. Daha sonra sogumaya birakilir ve iliyinca süzülür. Bir ay boyunca her gün bir su bardagi içilir. Bir aydan sonra bir hafta ara verilir. Bir hafta aradan sonra ayni sekilde bir aylik kür tekrar edilir. Ve kür sonlandirilir. Kürün en uygun içim zamanlari sabah kahvaltisindan iki saat sonra veya ögleden sonra aç karnina içmektir.


Ileride adet düzensizligi tekrar ederse, kür 1 ayni sekilde tekrar edilir.


Kür 2: FSH hormonu yüksekligine karsi
Üç-dört gram (bir tatli kasigi) kurutulmus testere disli arslanpençesi kaynamakta olan bir bardak (150-200 ml) klorsuz suya atilir. Kisik ateste bes dakika kaynatmaya devam edilir. Daha sonra sogumaya birakilir, iliyinca süzülür. Bir ay boyunca her gün iki defa bir su bardagi içilir. Ilki kahvaltidan iki saat sonra, ikincisiyse aksam yemeginden iki saat sonra içilir. Her defasinda taze hazirlanmasi sarttir. Bir aydan sonra bir hafta ara verilir. Bir hafta aradan sonra ayni sekilde bir aylik kür tekrar edilir. Ve kür sonlandirilir.

Uygulanisi : Basinizi havlu ile örterek, yüzünüzü buharina tutarak burnunuzdan nefes alip verin.


Bu uygulamayi 5 dakika uygulayin. 5 dakika tamamlandiktan sonra yarim saat ara verip tekrar bes dakika ayni sekilde basinizi havlu ile örterek uygulayin.


Ertesi gün ayni sekilde 5 dakika uygulayip yarim saat ara verin ve tekrar 5 dakika uygulayin.


Akintinin gelmeye basladigi gün 3 gün ara verin.Papatya kürünü Sinüzit tamamen kuruyana kadar uygulanmasi gerekir. Papatya kürü uygulamasinin yarim birakilmasi halinde sinüzit tekrar edebilir.kaynak: mucizeiksirler.blogspot.com

Uygulanisi : Basinizi havlu ile örterek, yüzünüzü buharina tutarak burnunuzdan nefes alip verin.


Bu uygulamayi 5 dakika uygulayin. 5 dakika tamamlandiktan sonra yarim saat ara verip tekrar bes dakika ayni sekilde basinizi havlu ile örterek uygulayin.


Ertesi gün ayni sekilde 5 dakika uygulayip yarim saat ara verin ve tekrar 5 dakika uygulayin.


Akintinin gelmeye basladigi gün 3 gün ara verin.Papatya kürünü Sinüzit tamamen kuruyana kadar uygulanmasi gerekir. Papatya kürü uygulamasinin yarim birakilmasi halinde sinüzit tekrar edebilir.kaynak: mucizeiksirler.blogspot.com

Yemeklerde, salatalarda her zaman kullandigimiz maydanozun saplarini kesinlikle atmayin. 500 gram kaynayan suya bir demet maydanozun sapini koyun. Suyla birlikte sadece 3 tasim kaynatip ocaktan indirin.


Bu karisimdan her gece yatmadan önce 1 bardak içeceksiniz. Ayni islemi isirgan saplarinasislikleri da uygulayin. Bu karisimlari içtikten iki gün sonra idrariniza baktiginizda yaglarin nasil atildigini göreceksiniz. 7 ile 21 gün süreyle bu islemi devam edebilirsiniz. Sabah ve aksam olmak üzere günde 2 bardak içebilirsiniz. Vücudunuzdaki tüm sislikler indirecek ve regl agrilariniza iyi gelecektir.

Önerilen hastaliklar: Yapraklarindan elde edilen ekstre, içerdigi etken maddeler nedeniyle, hafiza ve konsantrasyon sorunlarini gidermeye yardimci olur. Alzheimer hastaliginin baslangicinda kullanilirsa, hastaligin ilerlemesini yavaslatir. Beyindeki kan akimini artirir. Kullaniminda mide rahatsizliklari ve bas agrilari sik olmasa da görülür. Hamile ve emzikli kadinlarin doktor kontrolünde kullanmasi gerekir.

Önerilen hastaliklar: Yapraklarindan elde edilen ekstre, içerdigi etken maddeler nedeniyle, hafiza ve konsantrasyon sorunlarini gidermeye yardimci olur. Alzheimer hastaliginin baslangicinda kullanilirsa, hastaligin ilerlemesini yavaslatir. Beyindeki kan akimini artirir.


Kullaniminda mide rahatsizliklari ve bas agrilari sik olmasa da görülür. Hamile ve emzikli kadinlarin doktor kontrolünde kullanmasi gerekir.

1990 Yilindan bu yana Ayurveda çalismalari yapan Ender SARAÇ Izmir’den Istanbul’a geldigi ilk yillarda Nukhet Duru ile beraber UNIFORM Saglik ve Estetik Merkezinde çalisti. Daha sonra Türkiyenin ilk Dogal Tip ve Estetik Merkezi olan HAY SAGLIK Merkezini 1994'te kurdu, ve genisleterek bu güne kadar geldi. Ayrica Türkiye’nin ilk Dogal Arinma Merkezi olan Ulustaki Doga Arinma Merkezi’ninde kurucularindandir. Dogal ve Saglikli yasamla ilgili Türkiyenin ilk Türkçe kitabi olan Dogan yayinciligin’ Ayurveda’ kitabi kisa sürede 14. baski yaparak uzun süre en çok satan kitaplar arasinda yer aldi. Türkiyede Dogal ve saglikli yasamla ilgili bilincin gelistirilmesi konusunda bahsedilen sirketler ve kitabin disinda çok sayida Televizyon programi, Yazili basin Röpörtaji, Seminer, Konferans ve Panellerle oldukça yogun bir çalisma yapan Ender Saraç Halen bir dönem kurdugu Dogal Tip Dernegi’nin Genel Baskanligini da yürüttü. Dr. Ender SARAÇ halen kendi kliniginde görevine devam etmekte. Günümüzün sanat, politika ve is dünyasindan pek çok taninmis kisi bu yöntem ile zayiflamakta, koruyucu hekimlik almakta veya hastaliklarina çare bulmaktadirlar. Ayurveda egitimi ve Aile Hekimligi ihtisasi olan Dr. Ender Saraç’in ayrica Saglik Bakanligindan onayli Akapunktur sertifikasida bulunmaktadir. 20 yili askin bir süredir Vejeteryan olan Ender SARAÇ uzun süredir bazi spiritüel tekniklerin ileri asamalarinida uygulamaktadir. Ender SARAÇ’in 2. kitabi olan Ayurveda Saglikli Zayiflama kitabi, 2002 yilinda piyasaya çikti ve kisa sürede 21 baski yaparak Türkiyenin en çok satan kitaplari arasina girdi. Ve 2002 Nisan ayinda 4 hafta süreyle Türkiyenin en çok satan kitabi oldu. Ender Saraç ayni zamanda Türkiyenin ilk diplomali astrologlarindan da olup Saglik ve Astroloji alaninda özel çalismalar yapmaktadir. Dogal ve Saglikli yasamanin ve Dogal Tip alanindaki özel çalismalarin yani sira Dr. Ender Saraç’in ayrica Ruhsal Gelisim Spirütüel Teknikler ve Pozitif Enerji Teknikler üzerine çalismalari da toplumun yogun ilgisini çekmektedir. Ender Saraç ayni zamanda CNN-Türk,TRT-1ve TRT-int, ATV gibi çesitli kanallarda düzenli programlarda yapmis ve dönem dönem toplum sagligini ilgilendiren konularda TV proglamlarina devam etmektedir.Saraç ayni zamanda Vatan gazetesininde yazarlarindan olup halen saglik yazilarina devam etmektedir.Ayrica Shubuo ile beraber Saglikli Yasam ve Saglikli Zayiflama servislerinin içeriklerini de saglamaktadir.
Belirli yiyecekler algilama yetenegimizi arttiriyor daha verimli yapiyor, daha hizli düsünmemizi ve dikkatimizi daha iyi vermemizi sagliyor. Reklamlarin isiltili dünyasindan olmayan!.. yan etkilerden uzak, dogal, tabi, katkisiz olan besinlerin sinirsiz faydalarindan istifade etmek isteyenler için bitkilerin gizemli dünyasina bir göz atalim. Saglikli beslenmek isteyenler için de bazi küçük önerilerimiz olacak!..Yedigimiz besinlerin beyin fonksiyonlari üzerinde etkileri oldugunu biliyor musunuz?


Bellegini kuvvetlendirmek isteyenler!


HAVUÇ’u öneriyoruz. Öncelikle hatirlama yetenegimizi
arttirir, çünkü havuç beyin metabolizmasini canlandiriyor.
Bir sey ezberlerken bir ufak tabak sivi yagli havuç
salatasi yiyin.


ANANAS: Sanatçilarinin ihtiyaci olan bir meyvedir. Örnegin
uzun bir metin ezberleyebilmek için fazla miktarda C
vitaminine ihtiyaç vardir. Ayrica önemli bir eser halinde
element olan mangan da içerir.


AVOKADO: Kisa süreli bellek içindir (Örnegin alisveris
listesini yaparken, yarim avokado yemek yeterlidir.


Mutluluk için


KIRMIZI BIBER: Ne kadar aci olursa o kadar iyidir. Aroma
maddeleri vücudun kendi mutluluk hormonu endorphinin
salgilanmasini hareketlendiriyor. En iyisi çig yenmeli.


ÇILEK: Stresi gideriyor. lifli maddesi mutluluk veriyor
Dozu en az 150 gram olmali.


MUZ: Sirri serotonin. Bu maddeye beynimizin mutlu olmasi
için ihtiyaci var.


Ögrenme güçlügü çekenler


LAHANA: Lahana sinirliligi giderir. Örnegin sinav öncesi
bol bol yemelisiniz.


LIMON: C vitamininden dolayi canlandiriyor, algilama
yetenegini artiriyor Dil ögrenme kursundan önce 1 bardak
limon suyu içmelisiniz.


YABAN MERSINI: Uzun süreli bir ögrenmede ideal bir meyve…
Beynin kanla daha iyi beslenmesini sagliyor.

Dikkat güçlügü çekenler


SOGAN: Asiri yipranmaya, fiziksel yorgunluga karsi iyi
gelir, böylece kani sulandirir, beyin oksijeni daha iyi
alir


CEVIZ, FINDIK, FISTIK: Konferanslarda, konserlerde, uzun
araba yolculuklarinda, sinirleri kuvvetlendirirken,
beyindeki haber alma maddelerinin olusumunu
hareketlendiriyor.
Sanata egilimi olanlar


ZENCEFIL: Içerdigi maddeler beynin yeni fikirler üretmesini
sagliyor. Kan sulandigi için vücutta daha serbest akar
böylece beyin oksijenle beslenir


KIMYON: Insanin aklina birden bir fikir getirtir. Aniden
bir fikre, bir bulusa ihtiyaci olan bir fincana iki tatli
kasigi dolusu kimyon koyarak bu çayi içmeliler.


Sinirli olanlar ise;
Kepek, çavdar, baklagiller, bal kabagi ve ay çiçegi
çekirdegi, et balik ve koyu yesil sebzeler yemeliler…


10 adimda saglikli beslenme


1- Çesitli besinler tüketin: Hiçbir besin tek basina
vücudumuzun ihtiyaci olan besin ögelerini içermez.
Ihtiyacimiz olan besinleri almak için her ögünde 4 ana
besin gurubundan önerilen miktarlarda almaya özen
göstermelidir. Yeterli ve dengeli beslenmek için gereken
protein, yag, karbonhidrat vitamin ve mineral gibi besin
guruplarindan bize gereken kadar kullanilmalidir.


2- Boyunuza uygun vücut agirliginizi koruyun.
Bunun için enerji alimini enerji harcamaniza esit olacak
sekilde ayarlayin.


3- Besinleri kayiplari önleyecek sekilde hazirlayin,
pisirin ve saklayin.


4- Kuru baklagiller, tam tahillar, meyve ve sebze
tüketimini artirin.
Kuru baklagiller protein açisindan zengindir. Tam tahil
ürünleri, sebze meyveler ise, vitamin mineral, posa gibi
saglik ögeleri içerir. Ayrica birçok sebze ve meyve
hipertansiyon, kalp hastaligi ve kansere karsi koruyucu
özelliklere de sahiptir.


5- Beslenmenizde seker miktarini azaltin. Saf seker
dislerimizin çürümesine neden olur. Kalp hastaliklari ve
seker hastaliklari riskini artirir. Özellikle kalp
hastaligina yatkin kisilerin diyetlerindeki seker miktarini
minimum düzeyde tutmalari tavsiye edilir.


6- Günlük tuz tüketiminde asiriya kaçmayin. Asiri tuz
tüketimi hipertansiyon, kemik erimesi ve mide kanseri
riskini artirir. Tuz yerine, lezzet verici olarak baharat
ve çesitli otlari kullanmayi deneyin.


7- Sigara kullanmayin.


8- Su tüketiminizi artirin. Her gün ortalama 8- 10 bardak
su içmelidir.


9- Ögün atlamamaya özen gösterin.


10-Doymus yag ve kolesterol tüketimini azaltin.


Karahalilenin Faydalari ve Etkileri: Kabiz edici özelligi ile ishali keser. Hazmi kolaylastirir. Yaralari iyilestirir. Basur kanamalarini ve sikayetlerini giderir. Basta mide ve bagirsaklar olmak üzere sindirim sistemindeki yara ve kanamalara iyi geldigi için ülserlilere faydalidir. Kronik öksürük ve astim sikayetlerini azaltir. Damar büzücü etkisi ile kanamalari durdurmaya yardimci olur. Gaz söktürücüdür. Kalp çarpintisini giderir. Vücuttaki zararli maddelerin vücuttan uzaklastirilmasina yardimci olur.
Sari Halile Nasil Kullanilir? Dövülerek toz haline getirildikten sonra kahveyle karistirilip aç karnina yutulursa ishali keser. Bala karistirilarak da yenebilir.
Karahalile Nasil Kullanilir? Balla yenebilecegi gibi kaynatilarak içilebilir. Kaynatilip içilirse hazmi kolaylastirir ve mideye kuvvet verir. Halile haricen yara iyilestirici olarak da kullanilir. http://tr.mydearbody.com

Önerilen hastaliklar: Öksürük ve bronsite faydalidir. Kabizligi giderir, safra tasini döker. Solunum yollari spazmini giderir. Romatizmaya etkilidir. Kullanim sekli ve dozu: Kurutulmus yaprak ve meyveleri kullanilir. 1 litre sicak suya ufalanmis yapraktan 1 fincan koyularak içilir. Ev ilaçlarinda kullanilmamalidir. Çok zehirli bir bitki oldugundan çok dikkat edilmelidir.

Kullanim sekli ve dozu: Kurutulmus yaprak ve meyveleri kullanilir. 1 litre sicak suya ufalanmis yapraktan 1 fincan koyularak içilir.


Ev ilaçlarinda kullanilmamalidir. Çok zehirli bir bitki oldugundan çok dikkat edilmelidir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler


Yonca Bitkisi Nasil Kullanilir? Yapraklari ve kökleri kullanilir. Çayi yapilabilir. Hayvanlarda et ve süt verimini arttirdigi için hayvan yemi olarak kullanimi yaygindir.http://tr.mydearbody.com

Lavanta Nasil Kullanilir? Çogunlukla kokusu için kullanilir. Lavantadan lavanta yagi ve lavanta kolonyasi elde edilir. Kokusu tahtakurtu, güve gibi böcekleri uzaklastirir. Lavanta çayi, romatizma agrilarini hafifletir, ayrica saç derisine sürülürse saç dökülmesini azaltir. Lavanta yagi bulanti ve kusmalari giderir. Lavanta yagi ayrica, basta egzama ve yanik olmak üzere sedef, akne gibi cilt rahatsizliklarinda kullanilmaktadir. Yemek ve salatalara 2? damla lavanta yagi katmak cinsel gücü arttirici etki gösterir. Lavanta yagi zehirlenmelere ve çesitli saglik sorunlarina neden olabilecegi için günde 5 damladan fazla almamak gerekir.Alkol kullananlar, hamileler ve emziren anneler lavanta kullanmamalidir.http://tr.mydearbody.com
Önerilen hastaliklar: Vücuttaki zehirleri disari atici özelligi vardir. Ates düsürür, vücudun direncini artirir. Idrar söktürür, terleticidir. Gribe, öksürüge ve nezleye faydalidir. Soguk alginligini giderip, gögsü yumusatir.


Maydanoz ile beraber kaynatilarak içilirse anne sütünü artirir. Çiçegi kaynatilip suyu içilirse, mideyi temizleyip bagirsaklari mülayim tutar, balgami disari atar, rahim sislerine olduka yararlidir.


Kullanim sekli ve dozu: 50 gram mürver çiçegi, 50 gram naneyle karistirilip, 1 litre kaynar suya konularak demlenir. Bu karisimdan günde 3 fincan içilir. Toz haline getirilen mürver çiçegi, günde 3 defa 5 gram içilirse, kanli basur için faydalidir. Yapraklari merhem biçiminde ezilerek, burkulmalara ve yaralara karsi kullanilir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler

Bu karisimlari içtikten iki gün sonra idrariniza baktiginizda yaglarin nasil atildigini göreceksiniz. 7 ile 21 gün süreyle bu islemi devam edebilirsiniz. Sabah ve aksam olmak üzere günde 2 bardak içebilirsiniz. Vücudunuzdaki tüm sislikleri indirecek ve regl agrilariniza iyi gelecektir.



Prof. Dr. Ahmet Maranki


2-Bir çay bardagi kaynar suya,1 çay kasigi havuç tohumu konulur.Kisik ateste birkaç dakika kaynatilir.10 dakika demlendirilir ve sabah,ögle ve aksam tok karnina içilir.


3-Kakule toz haline getirilir.Günde birkaç defa 0,5 gram kap halinde alinir.


4-tere-su teresi sikilirarak suyundan günde 1 bardak içilir.


5-Bir bardak kaynar suya 10 gram kantaron bitkisi konulur.10 dakika bekletilerek ögle ve aksam yemeklerinden önce 1 bardak içilir.


6-Bir bardak kaynar suya 2 gram papatya konur.10 dakika bekletilip günde 1 bardak sabahlari aç karnina içilir.


7-Bir bardak kaynar suya 2 tatli kasigi dövülmüs kereviz tohumu konulur.10 dakika bekletilip günde 3 bardak yemeklerden önce içilir. kaynak..www.mucizeiksirler.blogspot.com


Prof. Dr. Ahmet Maranki

MIGRENMigren, nörolojik, gastrointestinal ve otonom degisikliklerin çesitli sekillerde eslik ettigi primer epizodik (bölüm) bir bas agrisi bozuklugudur. Nörolojik muayeneler, görüntüleme ve laboratuvar incelemeleri genellikle normaldir ve bunlar daha korkutucu diger klinik hastaliklarin nedenlerinin dislanmasinda yarar saglar. A) Migren Ataginin Tanimi: Migren atagi, bas agrisindan saatler veya günler öncesinde ortaya çikan prodrom evresi, bas agrisinin hemen öncesinde olusan aura evresi, bas agrisi evresi, bas agrisinin düzelme evresi seklinde dört bölüme ayrilabilir. Migren tanisi için zorunlu olarak bulunmasi gereken bir evre bulunmamaktadir.1) Öncü Fenomenler (Prodrom) Evresi: Bas agrisindan önceki saatler veya günler içerisinde öncü fenomenler görülür. Hastalar çogunlukla duygudurumlarinda ya da davranislarinda aniden ortaya çikan psikolojik, nöroloji, otonomik veya bünyesel özellikler gösteren tipik degisikliklerden yakinirlar.2) Aura Evresi: Migren aurasi, migren ataginin öncesinde, atakla beraber veya ender olarak atak sonrasinda görülen fokal nörolojik belirtilerin karisimidir. Bu belirtiler genellikle 5 ile 20 dakika içinde gelisir ve çogunlukla 60 dakikadan kisa sürer. Bas agrisi siklikla auranin bitiminden sonraki 60 dakika içinde ortaya çiksa da bazi durumlarda birkaç saat gecikebilir ya da hiç ortaya çikmaz.Hastalarin büyük bir kismi aura ile bas agrisi arasindaki sürede kendilerini normal hissetmez. Korku, bedensel yakinmalar, duygudurum degisiklikleri, konusma ve düsünce bozukluklari veya çevreden soyutlanma hissi görülebilir Olusan görsel bozukluklar arasinda görme alaninda kör noktalar, basit isik çakmalari, noktalanmalar ya da geometrik sekiller sayilabilir. Bunlar ayni zamanda görme alani boyunca hareket edebildigi gibi görme alaninda tiresimler veya dalgalanmalar da olabilir. Belirtilen görsel bozuklukluklar bas agrisi ile birlikte görülür. Görme disi bozukluklar arasinda vücut kisimlarini algilamada ve kullanmada bozukluklar, konusma ve dil bozukluklari, karmasik rüya veya kabus hali görülebilir. Isitsel auralar nadiren tek basina görülür, daha çok görsel bir aurayi takiben ortaya çikar.3) Bas Agrisi Evresi: Migrende tipik bas agrisi tek tarafli, zonklayici, orta-agir siddette olup fiziksel aktivite ile siddetlenir. Migren tanisi koymak için bunlarin hepsi birlikte gerekmez. Agri, baslangicindan itibaren iki tarafli olabilir ya da tek tarafli basladiktan sonra diger tarafa yayilabilir. Agri gündüz veya gece her zaman ortaya çikabilirBas agrisinin siddeti büyük farkliliklar gösterese de ortalama olarak 0 ila 10 arasi siddet degerlendirmesinde 7-8 arasindadir. Çogunlukla hastalarca zonklayici sekilde görülür ancak bu, baska bas agrisi tiplerinde de görülebilir. Fiziksel aktivite veya basin basit hareketleriyle bile siddetlenir.Migren agrisi her zaman baskaca özelliklerle birlikte bulunur. Anoreksi sikça görünse de bazi yiyeceklere (örn: çikolata) istek hali de olabilir. Hastalarin tamamina yakininda (%90 gibi) bulanti olur, buna karsilik bunlarin 1/3 ünde kusma meydana gelir. Yine hastalarin çogunda fotofobi (isiktan korkma), fonofobi (sese karsi hassasiyet), osmofobi (kokulardan rahatsizlik) gibi, duyularda belirgin duyarlilasma ortaya çikar, hasta karanlik ve sessiz bir oda arar.4) Düzelme Evresi: Agri giderek azalir ve kaybolur. Hasta kendini yorgun huzursuz ve kayitsiz hissedebilir, konsantrasyon azalmasi, kafa derisinde hassasiyet, duygudurum degisiklikleri görülebilir. Buna karsin, bazi hastalar ise kendini asiri derecede iyi ve yenilenmis hissedebilir; bazilari ise depresif ve hasta gibi hissedebilir.B) Migren Sendromlari: 1) Aurasiz Migren (Basit Migren): Beyinde yaygin veya tek tarafli zonklayici bas rahatsizligi ile karakterize, aralikli bir sendromdur. Agri özellikleri; tek taraflilik, zonklayici nitelik, orta-agir siddet ve rutin fizik i aktivite ile artma sayilabilir. Ataklara bulanti, kusma, fotofobi (isiktan rahatsiz olma), fonofobi (gürültüden rahatsiz olma) ve/veya istahsizlik, bas agrisina eslik edebilir. Bütün bu belirtilere ragmen yine de migrenin diger nedenleri dislanmalidir.MIgren 3 günden daha uzun sürerse migren statusu terimi kullanililr. Bazen hastayi sabaha karsi uyandirabilmekte ise de günün veya gecenin herhangi bir saatinde baslayabilir. Ataklarin sikligi çesitlilik gösterir; hayatta birkaç kez olabilirkenhaftada birkaç kez de olabilir. Ortalama bir migren hastasi ayda bir veya iki kez bas agrisi çekebilir. Beyin tümörleri, sinüzit ve glokom ve birçok organik hastaligin migreni taklit eden bas agrilarina neden olabilir.. 2) Aurali Migren (Klasik Migren): Tamamen düzelen bir veya daha fazla nörolojik belirti, auranin 4 dakikadan uzun sürede gelismesi, auranin 60 dakikadan kisa sürmesi ve auranin ardindan bas agrisinin baslamasina kadar geçen sürenin 60 dakikadan kisa sürmesi gibi sayilabilecek dört özellik görülebilir. Aurali migreni olan hastalarin çogunda aurasiz migren ataklari da görülebilir. Siklikla görme yari alani içinde geometrik biçimde olan renklerin, canli görsel isik dizileri seklinde aura ile ortaya çikmasidir. Zonklayici bas agrisi genellikle görsel bulgularin karsi tarafindadir ve hastada bulanti, kusma, fotofobi, fonofobi ve istahsizlik olabilir. Aura li migren görme alani bozukluklari ve hemisensoriyel kayip gibi geçici nörolojik bozukluklarla birlikte olur. Aura tipik ve hep ayni özellikleri gösteriyorsa, arkasindan gelen bas agrisi migrenöz özellikleri göstermese de aurali migren tanisi konabilir. Migren aurasi, küme bas agrisi gibi diger bas agrilasi tipleriyle birlikte de görülebilir.C) Tedavi: Etkin migren tedavisi öncelikle dogru tani konmasi, bunun hastaya açiklanmasi ve hastanin herhangi bir rastlantisal baska bir hastaligi olmasi durumunda buna iliskili bir tedavi plani olusturulmasi ile baslar. En rahatsiz edici belirtilere en uygun müdahale seklinin bulunmasi amaçlanir. Belirtiler de göz önünde bulunmalidir çünkü tedaviden önce tanidan mutlaka emin olunmalidir. Belirli bir migren ilaci, migren taklidi olan bir hastada yararsiz olacaktir, hatta tehlikeli de olabilir.1) Akut Tedavi: Tedavi, ataga göre ve atagi yasayan kisiye göre biçimlendirilmelidir. Önceki tedavi geçmisi ögrenilmeli ve basarili/basarisiz durumlar sorgulanmalidir. Akut tedavi, bas agrisi basladiktan sonra bunu geri çevirmeyi veya bas agrisinin ilerlemesini durdurmayi amaçlar. Seçilecek ilaç, bas agrisi ataklarinin siddeti ve sikligina, iliskili belirtilerin durumuna, diger hastaliklarinin varligina ve daha önceki tedavilere cevap sekline göre belirlenir. Asiri ilaç kullanimi ve yan etkiler göz önünde bulundurulmalidir.2) Önleyici (Profilaktik) Tedavi: Bas agrisi var olsun veya olmasin atak sikligini, siddetini ve süresini azaltmak için önleyici (profilaktik) tedaviler uygulanir. Atagin öncesinde verilebilecegi gibi kisa veya uzun vadeli de verilebilir. Varligi bilinen bir tetikleyici oldugunda veya bas agrisinin öncü bir belirtisinin varligi durumlarinda da verilebilir. Tedavi Önceliklerinin Belirlenmesi: Tedavinin hedefi, bas agrisinin ve buna iliskin diger belirtilerin giderilmesi ya da önlenmesi ve hastanin mümkün oldugunca normal islevlerine geri döndürülmesidir.D) Migren Statusu: Bas agrisi evresi (tedavi edilsin ya da edilmesin) 72 saatten uzun süren migren ataklarina migren statusu denir. Siddetli ve sürekli bas agrisi ve buna sikça eslik eden bulanti ve/veya kusma görülür. Migren statusu akut bir nörolojik bozuklukluga ikincil olarak da ortaya çikabililr. Tedaviye baslanmadan önce bas agrisinin ciddi organik nedenlerinin dislanmasi gereklidir.Bütün bas agrilari her yasta önemlidir. Bu nedenle özellikle hayatinda ilk kez bas agrisi çeken hastalar, tedaviye cevap vermeyen kisiler, her zamankinden farkli bir agrinin gelistigi durumlarla karsilasanlar, eslik eden nörolojik belirtileri olanlar daima hekime basvurmalidirlar. Prof. Dr. Safiye Bilgin. Nöroloji Uzmani Migren için Sifali Bitkiler

MIGREN


Migren, nörolojik, gastrointestinal ve otonom degisikliklerin çesitli sekillerde eslik ettigi primer epizodik (bölüm) bir bas agrisi bozuklugudur. Nörolojik muayeneler, görüntüleme ve laboratuvar incelemeleri genellikle normaldir ve bunlar daha korkutucu diger klinik hastaliklarin nedenlerinin dislanmasinda yarar saglar.

A) Migren Ataginin Tanimi: Migren atagi, bas agrisindan saatler veya günler öncesinde ortaya çikan prodrom evresi, bas agrisinin hemen öncesinde olusan aura evresi, bas agrisi evresi, bas agrisinin düzelme evresi seklinde dört bölüme ayrilabilir. Migren tanisi için zorunlu olarak bulunmasi gereken bir evre bulunmamaktadir.

1) Öncü Fenomenler (Prodrom) Evresi: Bas agrisindan önceki saatler veya günler içerisinde öncü fenomenler görülür. Hastalar çogunlukla duygudurumlarinda ya da davranislarinda aniden ortaya çikan psikolojik, nöroloji, otonomik veya bünyesel özellikler gösteren tipik degisikliklerden yakinirlar.

2) Aura Evresi: Migren aurasi, migren ataginin öncesinde, atakla beraber veya ender olarak atak sonrasinda görülen fokal nörolojik belirtilerin karisimidir. Bu belirtiler genellikle 5 ile 20 dakika içinde gelisir ve çogunlukla 60 dakikadan kisa sürer. Bas agrisi siklikla auranin bitiminden sonraki 60 dakika içinde ortaya çiksa da bazi durumlarda birkaç saat gecikebilir ya da hiç ortaya çikmaz.Hastalarin büyük bir kismi aura ile bas agrisi arasindaki sürede kendilerini normal hissetmez. Korku, bedensel yakinmalar, duygudurum degisiklikleri, konusma ve düsünce bozukluklari veya çevreden soyutlanma hissi görülebilir Olusan görsel bozukluklar arasinda görme alaninda kör noktalar, basit isik çakmalari, noktalanmalar ya da geometrik sekiller sayilabilir. Bunlar ayni zamanda görme alani boyunca hareket edebildigi gibi görme alaninda tiresimler veya dalgalanmalar da olabilir. Belirtilen görsel bozuklukluklar bas agrisi ile birlikte görülür. Görme disi bozukluklar arasinda vücut kisimlarini algilamada ve kullanmada bozukluklar, konusma ve dil bozukluklari, karmasik rüya veya kabus hali görülebilir. Isitsel auralar nadiren tek basina görülür, daha çok görsel bir aurayi takiben ortaya çikar.

3) Bas Agrisi Evresi: Migrende tipik bas agrisi tek tarafli, zonklayici, orta-agir siddette olup fiziksel aktivite ile siddetlenir. Migren tanisi koymak için bunlarin hepsi birlikte gerekmez. Agri, baslangicindan itibaren iki tarafli olabilir ya da tek tarafli basladiktan sonra diger tarafa yayilabilir. Agri gündüz veya gece her zaman ortaya çikabilirBas agrisinin siddeti büyük farkliliklar gösterese de ortalama olarak 0 ila 10 arasi siddet degerlendirmesinde 7-8 arasindadir. Çogunlukla hastalarca zonklayici sekilde görülür ancak bu, baska bas agrisi tiplerinde de görülebilir. Fiziksel aktivite veya basin basit hareketleriyle bile siddetlenir.Migren agrisi her zaman baskaca özelliklerle birlikte bulunur. Anoreksi sikça görünse de bazi yiyeceklere (örn: çikolata) istek hali de olabilir. Hastalarin tamamina yakininda (%90 gibi) bulanti olur, buna karsilik bunlarin 1/3 ünde kusma meydana gelir. Yine hastalarin çogunda fotofobi (isiktan korkma), fonofobi (sese karsi hassasiyet), osmofobi (kokulardan rahatsizlik) gibi, duyularda belirgin duyarlilasma ortaya çikar, hasta karanlik ve sessiz bir oda arar.

4) Düzelme Evresi: Agri giderek azalir ve kaybolur. Hasta kendini yorgun huzursuz ve kayitsiz hissedebilir, konsantrasyon azalmasi, kafa derisinde hassasiyet, duygudurum degisiklikleri görülebilir. Buna karsin, bazi hastalar ise kendini asiri derecede iyi ve yenilenmis hissedebilir; bazilari ise depresif ve hasta gibi hissedebilir.

B) Migren Sendromlari:

1) Aurasiz Migren (Basit Migren): Beyinde yaygin veya tek tarafli zonklayici bas rahatsizligi ile karakterize, aralikli bir sendromdur. Agri özellikleri; tek taraflilik, zonklayici nitelik, orta-agir siddet ve rutin fizik i aktivite ile artma sayilabilir. Ataklara bulanti, kusma, fotofobi (isiktan rahatsiz olma), fonofobi (gürültüden rahatsiz olma) ve/veya istahsizlik, bas agrisina eslik edebilir. Bütün bu belirtilere ragmen yine de migrenin diger nedenleri dislanmalidir.MIgren 3 günden daha uzun sürerse migren statusu terimi kullanililr. Bazen hastayi sabaha karsi uyandirabilmekte ise de günün veya gecenin herhangi bir saatinde baslayabilir. Ataklarin sikligi çesitlilik gösterir; hayatta birkaç kez olabilirkenhaftada birkaç kez de olabilir. Ortalama bir migren hastasi ayda bir veya iki kez bas agrisi çekebilir. Beyin tümörleri, sinüzit ve glokom ve birçok organik hastaligin migreni taklit eden bas agrilarina neden olabilir..

2) Aurali Migren (Klasik Migren): Tamamen düzelen bir veya daha fazla nörolojik belirti, auranin 4 dakikadan uzun sürede gelismesi, auranin 60 dakikadan kisa sürmesi ve auranin ardindan bas agrisinin baslamasina kadar geçen sürenin 60 dakikadan kisa sürmesi gibi sayilabilecek dört özellik görülebilir. Aurali migreni olan hastalarin çogunda aurasiz migren ataklari da görülebilir. Siklikla görme yari alani içinde geometrik biçimde olan renklerin, canli görsel isik dizileri seklinde aura ile ortaya çikmasidir. Zonklayici bas agrisi genellikle görsel bulgularin karsi tarafindadir ve hastada bulanti, kusma, fotofobi, fonofobi ve istahsizlik olabilir. Aura li migren görme alani bozukluklari ve hemisensoriyel kayip gibi geçici nörolojik bozukluklarla birlikte olur. Aura tipik ve hep ayni özellikleri gösteriyorsa, arkasindan gelen bas agrisi migrenöz özellikleri göstermese de aurali migren tanisi konabilir. Migren aurasi, küme bas agrisi gibi diger bas agrilasi tipleriyle birlikte de görülebilir.

C) Tedavi: Etkin migren tedavisi öncelikle dogru tani konmasi, bunun hastaya açiklanmasi ve hastanin herhangi bir rastlantisal baska bir hastaligi olmasi durumunda buna iliskili bir tedavi plani olusturulmasi ile baslar. En rahatsiz edici belirtilere en uygun müdahale seklinin bulunmasi amaçlanir. Belirtiler de göz önünde bulunmalidir çünkü tedaviden önce tanidan mutlaka emin olunmalidir. Belirli bir migren ilaci, migren taklidi olan bir hastada yararsiz olacaktir, hatta tehlikeli de olabilir.

1) Akut Tedavi: Tedavi, ataga göre ve atagi yasayan kisiye göre biçimlendirilmelidir. Önceki tedavi geçmisi ögrenilmeli ve basarili/basarisiz durumlar sorgulanmalidir. Akut tedavi, bas agrisi basladiktan sonra bunu geri çevirmeyi veya bas agrisinin ilerlemesini durdurmayi amaçlar. Seçilecek ilaç, bas agrisi ataklarinin siddeti ve sikligina, iliskili belirtilerin durumuna, diger hastaliklarinin varligina ve daha önceki tedavilere cevap sekline göre belirlenir. Asiri ilaç kullanimi ve yan etkiler göz önünde bulundurulmalidir.

2) Önleyici (Profilaktik) Tedavi: Bas agrisi var olsun veya olmasin atak sikligini, siddetini ve süresini azaltmak için önleyici (profilaktik) tedaviler uygulanir. Atagin öncesinde verilebilecegi gibi kisa veya uzun vadeli de verilebilir. Varligi bilinen bir tetikleyici oldugunda veya bas agrisinin öncü bir belirtisinin varligi durumlarinda da verilebilir.

Tedavi Önceliklerinin Belirlenmesi: Tedavinin hedefi, bas agrisinin ve buna iliskin diger belirtilerin giderilmesi ya da önlenmesi ve hastanin mümkün oldugunca normal islevlerine geri döndürülmesidir.

D) Migren Statusu: Bas agrisi evresi (tedavi edilsin ya da edilmesin) 72 saatten uzun süren migren ataklarina migren statusu denir. Siddetli ve sürekli bas agrisi ve buna sikça eslik eden bulanti ve/veya kusma görülür. Migren statusu akut bir nörolojik bozuklukluga ikincil olarak da ortaya çikabililr. Tedaviye baslanmadan önce bas agrisinin ciddi organik nedenlerinin dislanmasi gereklidir.Bütün bas agrilari her yasta önemlidir. Bu nedenle özellikle hayatinda ilk kez bas agrisi çeken hastalar, tedaviye cevap vermeyen kisiler, her zamankinden farkli bir agrinin gelistigi durumlarla karsilasanlar, eslik eden nörolojik belirtileri olanlar daima hekime basvurmalidirlar.

Prof. Dr. Safiye Bilgin. Nöroloji Uzmani

Migren için Sifali Bitkiler


Anason:Kullanilan kismi, meyvalari ve yapraklaridir. Meyveleri tamamen olgunlastiktan sonra toplanir ve gölgede kurutulur. Hazmi kolaylastirir. Istahsizligi giderir. Mide ve barsak gazlarini söktürür. Idrar artirir. migren agrilarini keser. Astim, nefes darligi ve bronsitte görülen sikayetleri giderir.

Biberiye ( kusdili otu):1-2 m yüksekliginde, kisin yapraklarini dökmeyen bir bitki.Kusdili olarak da bilinir.Yapraklar ve çiçeklerinden uçucu yag, tanen, aci maddeler, organik asitler ve glikozit elde edilir. Mide ve barsak uyaricisi, idrar söktürücü ve safra artirici etkisi vardir. Uçucu yag, uyarici olarak haricen kullanilir. Ayrica hazimsizligi giderir. Çarpintilari keser, migreni keser.Idrar ve adet söktürür.

Melissa:Yapraklar yatistirici, midevi, gaz söktürücü, terletici ve antiseptik etkilere sahiptir. Huzursuzluk ve sikintilari giderir. Hafiza zayifligina faydalidir. Bas dönmesi ve kulak çinlamasi gibi sikayetleri keser. Hazimsizlik, bas agrisi ve migrende de faydalidir. Daha çok çay halinde kullanilir.


BAS AGRISI IÇIN:

Bir bardak sicak suya,lavanta,papatya,nane,biberiye,kekik karistirip 5dk. sicak suda bekletiyorsunuz. Günde 2-4 bardak,15 gün boyunca içilecek. 3 gün ara verilecek.Sonra tekrar 15 gün içilecek.

* Badem bir Omega 3 kaynagi olarak; kalp ve damar dostudur.
* Kan pihtilasmasini ve damar sertligini önler. Tansiyonu düsürür seker hastalarinda riski azaltir.
* Adet döneminde kan sekeri düsüklügünü engeller.
* Bor bakimindan zengindir; kemikleri güçlendirir.
* Içindeki kalsiyum kolesterol düzeyini düsürür ve kemik erimesini önler.
* Içerdigi magnezyum adet dönemi gerginlikleri ile adet öncesinde karinda gaz ruhsal durum degisiklikleri bas agrisi sekerli ve tatli besinlere istek uykusuzluk yorgunluk ve bas dönmesi gibi belirtilerin azalmasina yardimci olur.
* Içindeki yaglar kötü kolesterolü azaltmaktadir.
* Vücut direncinin artmasinda yaralarin iyilesmesinde tat duyusunun olusumunda çok faydalidir.
* Gebelik için çinko minerali içerir.

Nevruz Otu Nasil Kullanilir? Bitki çiçekli kisimlariyla birlikte sicak suda demlendikten sonra çay olarak ya da haricen kullanilir. Tohumlari yutulursa bagirsak gazlarini ve sancilarini söker. Merhemi basur (hemoroit) sikayetlerine karsi oldukça faydalidir.http://tr.mydearbody.com
Önerilen hastaliklar: Hazmi kolaylastirip, kabiz olmayi önler.


Bu bitki KOBIK tarafindan bitkisel karisim destek ürün tableti olarak üretilmistir.


Bilinen ciddi bir yan etkisi yoktur.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler

Hardal yagi
Biberiye yagi
Kekik yagi
Zeytin yagi
Badem yagi
Ceviz yagi


Esit miktarlarda bir kapta karistirarak eklem yerlerinize sürün. Streç filmle sarin.


Önemli Uyari:Hardal,biberiye ve kekik yaglari yakici yaglardir.zeytinyagi,badem ve ceviz yagi gibi yumusatici yaglar ile karistirilmadan sürüldügünde cildinizi yakar,zarar verir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki


Akyildiz Sogani nasil kullanilir? Yapraklari sebze olarak, toprak altindaki soganlari da tibbi amaçla kullanilir. Akyildiz sogani taze ya da pismis olarak sivilce ve çibanlarin üzerine konursa faydasi görülür. Zehirli bir bitki oldugu için dahili kullanimi tehlikeli olabilir.http://tr.mydearbody.com
Önerilen hastaliklar: Antiseptik özellikleri nedeniyle banyolara eklenerek vücudun temizlenmesinde ve canlandirilmasinda kullanilir. Tibet’te lavantaya, beyinden kötülükleri süpürdügüne inanildigi için “Beyin Süpürgesi” denmistir. Stres kaynakli mide huzursuzluklarinda kullanilir. Özellikle dikkat çekici kokusunun rahatlatici bir etkisi bulunmaktadir.


Karaciger ve bilhassa Hepatitte tesirlidir.


Lavanta yagi: Masaj yagi olarak kullanilan yag, vücuttaki kötü kokulari giderir. Bas agrisi, stres, kas agrilari, romatizma agrilarinda faydalidir. Güve ve sivrisinekleri uzaklastirmak için kullanilabilir.


Kullanim sekli ve dozu: Lavanta, çaylarda 1-2 granül kadar kullanilir.


Fazla kullanildiginda toksik etkisi yapabilir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler


Uyuz Otu Nasil Kullanilir? Bitki kaynatildiktan sonra elde edilen su çay olarak içilir ya da saça ve sorunlu deriye sürülerek haricen kullanilir. Uyuz Otu süs bitkisi olarak da kullanilmaktadir.http://tr.mydearbody.com

Karabas Otu Nasil Kullanilir? Karabas otunun toprak üstü kisimlari çiçekleriyle birlikte toplanip kurutulduktan sonra suda kaynatarak ya da su buhari damitmasi yolu ile karabas yagi elde etmek suretiyle kullanilir. Çayi içilebilecegi gibi yagi yara ve egzama gibi sikayetlerde haricen ilgili bölgeye sürülerek uygulanir. Yagi, haricen sinekleri uzaklastirmak için de kullanilmaktadir.http://tr.mydearbody.com

Marrup Nasil Kullanilir? Agaç kabuklari ve yapraklari tibbi amaçla kullanilir. Çayi hazirlanabilecegi gibi Marrup agacindan hazirlanan tablet seklinde hazir ürünler de bulmak mümkündür. Agacin kerestesi de degerlidir.http://tr.mydearbody.com
Kava Kava


Önerilen hastaliklar: En büyük özelligi, sinirsel gerginliklere bagli spazmlari ve agrilari gidermesidir. Anksiyete, panik atak, endise, stres, gerginlik, sinirlilik gibi durumlara karsi etkilidir. Ayrica uyku yardimcisi olarak da kullanilmaktadir.


Karaciger fonksiyonlarinda bozukluk olan kisiler bu bitkiyi kullanmamalidir. Hamilelik ve emzirme döneminde kullanimi sakincalidir. Sakinlestiricilerle, alkolle veya uyku ilaçlariyla birlikte kullanilamaz.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler

Çinar yapragi kürü beyinde olusan kireçlenme haricinde vücudun her bölgesinde olusan kireçlenmelerin giderilmesi için büyük fayda sagliyor.
Kireçlenmeye karsi Çinar yapragi kürü

Hazirlanisi
1 su bardagi klorsuz suyun içine 1.5 yemek kasigi kurutularak ufalanmis olgun çinar yapragi koyarak 1 dakika (daha fazla degil) kaynattiktan sonra ilimaya birakin. Ilidiktan sonra süzün .


Uygulanisi
Sabah kahvaltisi ile ögle yemegi arasinda aç karnina 1 bardak, Ögle yemegi ile aksam yemegi arasinda aç karnina 1 bardak için.


Bu uygulamayi 15 gün yaptiktan sonra 3 gün ara verin. Tekrar 15 gün daha uygulayin.


Önemli Not
Her seferinde taze olarak hazirlanmalidir.
Kaynatma süresi 1 dakikadan fazla olmamalidir.Ve aç karnina içilmelidir.

Önerilen hastaliklar: Kalp hastaliklarindan dogan ödemleri giderir, idrar söktürür, idrar yollarini temizler. Sinirleri kuvvetlendirir. Kani temizler. Karaciger ve böbreklerin muntazam çalismasini saglar. Karaciger sisligini indirir. Dalak hastaliklarinda faydalidir. Zihin yorgunlugunu gideir. Sivilce ve egzamalarin iyilesmesine yardimci olur. Kandaki seker miktarini düsürür. El ve ayaklarda görülen sislikleri indirir. Cinsel gücü artirir.


Kullanim sekli ve dozu: Bu otun filizi tavuk suyu yada et suyuyla pisirilip, aç karnina içilirse, mide, karaciger, gögüs, böbrek, dalak ve rahim gibi tikanikliklari açar, midenin liflerinin temizleyerek oldukça güçlendirir.


Belsoguklugu, böbrek ve mesane iltihabi olanlarla, çok sinirli kimselerin kullanmamasi gerekir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler

Önerilen hastaliklar: Iltihap kurutuci etkisi vardir. Vücudun tgm orgablarinda meydana glen iltihaplari kurutur. Kilcal damarlarin çatlamasini ve kanamasini iyilestiriri, iç kanamalarda da etkilidir. Bacaklrda meydana gelen varisler ve basur için uygulanabilir. Öksürüge faydasi vardir. Gögsü yumussatir. Kestaneler parçalanip kaynatilir ve bal ile tatlandirilip içilmeye devam edilirse, soguk alginligina ve nefes darligina iyi gelir. Hazimsizligi önler, kan dolasimini güçlendirir, atardamar iltihaplarini giderir.


Kullanim sekli ve dozu: Günde sadece iki çay bardagi içilirse, ishali keser. Yemeklerden yarims aat önce birer bardak su ile birer çay kasigi yutulmaya devam edilirse kanli basura fayda verir. Prostat için, kestaneler haslanir, günde 5 adet yenir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler

Yüksek Tansiyondan Sikayeti Olanlar Pancar Suyunu Denedi mi??



Bir bardak içtikten birkaç saat sonra yüksek tansiyondan eser kalmiyor…


Nefroloji ve Hipertansiyon Uzmani Prof. Dr. Süleyman Türk, günlük bir bardak kirmizi pancar suyu içenlerde yüksek olan tansiyonun bir saat sonra düstügünün belirlendigini ifade etti. Yapilan bir arastirmada günde bir bardak kirmizi pancar suyunun 24 saat boyunca tansiyonu düzenlediginin belirlendigini aktaran Türk, “Arastirmada bir bardak kirmizi pancar suyunu içen gönüllülerin yüksek olan tansiyonunun bir saat sonra düstügü tespit edilmistir.
Kirmizi pan car suyunun kan basincini düsürücü etkisinin 3-4 saat içinde zirveye çiktigi ve 24 saat boyunca devam ettigi gözlenmistir. Hipertansiyon yasam kalitesini olumsuz etkileyen felç, kalp krizi ve böbrek yetmezligine yol açan ana nedenlerden biri olarak yasamimizi tehdit etmektedir” dedi.

Önerilen hastaliklar: Idrar söktürür. Mide siskinligini giderir. Kökü kaynatilip içilirse bütün kasintilari keser. Yesil tohumlari kaynatilip içilecek olursa, anne sütünü artirir. Mesane tikanmasini giderir, istah açar. Ishali keser. Harareti söndürür, susuzlugu keser.

Kullanim sekli ve dozu:
Otun kökleri ve yesil tohumlari kaynatilarak kullanilir.


Romatizmalilar, böbreklerinden hasta olanlar yememelidir.


Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Isiginda Sifali Bitkiler


Sedefotu Nasil Kullanilir? Sirke ile karistirilip kanayan buruna konursa kanamayi durdurur. Sedefotunun kaynatilmasi ile elde edilen suyla göz kapaklarinin üzerinden gözlere uygulanirsa göz yorgunlugunu giderir. Sedef otu, bütün bu yararlarinin yaninda bazi kisilerde alerjik tepkilere ve zehirlenmelere neden olabilir. Ayrica, hamilelikte çocuk düsürmeye neden olabildigi için fazla kullanilmamalidir.http://tr.mydearbody.com
Infertilite (kisirlik) korunmaksizin düzenli iliskiye ragmen 1 yil içinde gebelik olusmamasi olarak tanimlanmaktadir.Kisirlik en büyük üzüntü kaynagidir ve tedavisi için ileri teknoloji gerektiren yöntemler kullanmayi gerektirir.


Teknolojiye basvurmadan önce gebelik sansinin yasam tarzinizdaki ya da diger degisikliklerle artirilip artirilmayacagini anlamak için buna neden olan herseyi ortadan kaldirmak isteyebilirsiniz. Bu süre zarfinda da dogal alternatifleri degerlendirmekte fayda var.


Kisirlik tedavisi için önerilen sifali bitkiler:


Ahududu (Rubus idaeus) : Kadinlarda hamilelik sirasinda ortaya çikan rahim iltihaplari için ahududu yapraklarindan yapilan çay önerilir. Hayvan yetistiricileri ahududu yapraklarini,üretkenliklerini arttirmak için erkek hayvanlarin yemlerine karistirirlar.


Herbalist Kathi Keville kisir erkeklerin ahududu yapraklarindan yapacaklari çayi demleyip içmelerini öneriyor.


Zencefil (Zingiber officinale) : Yapilan bir arastirma zencefilin sperm sayisini ve hareketliligini büyük ölçüde artirdigini göstermistir.


Karnabahar ve B6 vitamini içeren besinler: Mikro gida takviyelerini savunanlar,kisirlik için genellikle karnabahar önermektedirler. Bu vitamin en çok Karnabahar, su teresi, ispanak, muz, bamya, sogan, brokoli, kabak, karalahana, yer lahanasi,bürüksel lahanasi,bezelye ve turpda bulunur.


Ayçiçegi ve Arginin içeren diger bitkiler : Sperm sayisi düsük erkeklere dogal sifacilar tarafindan genellikle arginin takviyesi önerilir. Arginin Ayçiçeginde yeterli oranda bulunur.


Günde 4 gram arginin almak için 50 gram kadar ayçiçegi tüketmek yeterlidir.Bu hayati besini yüksek oranlarda içeren diger besinler ise sirasiyla ; keçiboynuzu, ak ceviz, aci bakla, yer fistigi, susam, soya fasulyesi, su teresi, çemen, hardal, badem, bakla ve mercimektir.


Ispanak ve çinko içeren diger bitkiler: Bazi arastirma sonuçlari, çinko eksikliginin erkeklerde üretkenligi ve sperm kalitesini düsürebilecegini göstermistir.


Çinko bakimindan zengin kaynaklar arasinda ispanak, maydanoz, bürüksel lahanasi, salatalik, taze fasulye,hindiba, börülce, kuru erik, ve kuskonmazi sayabiliriz.


Bu bitkilerden bulabildiklerinizi büyük bir tencerede kaynatirsaniz çinko bakimindan zengin bir çorba elde edebilirsiniz.


Prof. Dr. Ahmet Maranki