21 Mayıs 2011 Cumartesi

SAHURA KALKMADAN ORUÇ TUTMAK SAGLIK SORUNLARINA YOL AÇMAKTA

Çatak, yaklasan Ramazan ayi nedeniyle yaptigi açiklamada, Ramazan’da beslenmeye dikkat edilmesi uyarisinda bulundu. Oruç tutan bazi vatandaslarin, gün boyu aç kalacaklari düsüncesiyle iftar veya sahurda gereginden fazla ve hizli yemek yemelerinin, hazimsizlik, mide agrisi, kabizlik, kan sekeri ve tansiyonda ani yükselmelere neden olacagini belirten Çatak, “Bu tür saglik sorunlarindan uzak kalabilmek için iftar ve sahurda yavas yavas ve az miktarda yemek yenilmeli, yemekler agizda iyi çignenmelidir” dedi.
Ramazan ayinda en sik karsilasilan sorunlarin basinda reflü ve kabizlik geldigine dikkat çeken Çatak, “Mide asidinin yemek borusuna kaçmasi olarak tanimlanan reflüyü önlemek için kahve, kakao, çikolata gibi asiri kafein alimindan kaçinmak, yagli yiyeceklerden uzak durmak ve yemegi yer yemez yatmamak gerekir. Kabizlik problemi çekenler posali besinleri daha fazla tüketmelidir. Bunun için de meyve ve sebze tüketiminin artirilmasi, ekmek olarak tam bugday veya çavdar ekmeginin kullanilmasi ve özellikle su tüketiminin artirilmasi gerekir” diye konustu.


Iftar yemegine çok sicak veya çok soguk olmayan hafif bir çorbayla baslanilmasi gerektigini, çorbanin ardindan etli veya etsiz, fazla yagli olmayan bir sebze yemegi, yogurt, meyve veya tatlinin tüketilmesinin saglikli beslenme açisindan dogru olacagini vurgulayan Çatak, söyle konustu:


”Ramazan ayinda 3 ögün beslenme düzeni 2 ögün olarak degismekte, sabah kahvaltisinin yerini sahur, aksam yemeginin yerini iftar almaktadir. Bu nedenle iftar ve sahur arasina konulan ara ögünler ile dengeli beslenme saglanmalidir. Asiri yagli kizartma ve kavurmalar ile hamur tatlilari, sekerleme ve asiri tatli besinlerden uzak durulmalidir. Kolay hazmedilen, mide-bagirsak sisteminde uzun süre kalabilen sebze, meyve ve kepekli ekmek gibi posali besinler ile besin degeri yüksek gidalar tercih edilmelidir.”


SAHURA KALKMADAN ORUÇ TUTMAK SAGLIK SORUNLARINA YOL AÇMAKTA


Sahura kalkmadan oruç tutanlarin aç kalma süresinin arttigini, bu durumun halsizlik, bas agrisi, yorgunluk, tansiyon ve kan sekerinin düsmesi, verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlügü ve dikkatlerinde azalmaya neden oldugunu dile getiren Çatak, sahur yemeginde midenin bosalma süresini uzatarak acikmayi geciktiren yumurta, süt, yogurt, peynir ve kuru fasulye, nohut ve mercimek türü yiyeceklerin tüketilmesi gerektigini söyledi.


Halk arasinda orucun bazen zayiflamak için bir alternatif olarak degerlendirildigini de hatirlatan Çatak, söyle devam etti; “Fakat bu yanlis bir düsüncedir. Gün boyu aç kalmak, metabolizmayi yavaslatmakta, bu da Ramazan ayinin özellikle ikinci yarisindan itibaren zayiflamayi zorlastirmaktadir. Bu nedenle Ramazan ayi boyunca ögün sikligini artirmak amaçlanmali. Ayrica gün boyunca vücut susuz kalacagi için bol su tüketilmeli, mümkün oldugu kadar agir yemeklerden, kizartmalardan kaçinilmali.


Yemek sonrasi yenilecek tatlilarin hamur isi olmamasina ve kizartilmadan yapilmasina özen gösterilmeli, sütlü tatlilar tercih edilmeli. Ramazan ayinin simgesi haline gelen güllaç, en uygun tatli olarak kabul görmekle birlikte, tüketim miktarina da önem verilmelidir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder