21 Mayıs 2011 Cumartesi

Uzun yillar sigara içmenin vücudun neredeyse tüm organlara zarar verdigi kanitlanan sigara, gebelikte de içmeye devam edildigi takdirde; erken dogumdan, düsük yapmaya ve yenidogan ölümüne kadar birçok risk tasiyor. Uzmanlar anne adaylarinin hamilelik dönemlerinde mutlaka sigarayi birakmalarini öneriyor.


Konuyla ilgili Doç. Dr. Serap Yalti, “Yillardir sigara kullaniminin saglik üzere olumsuz etkileri belirtilmektedir. Agiz boslugu, yemek borusu, akciger, mesane, pankreas, mide, böbrek, rahim agzi kanserlerinin nedenlerinden en etkili faktörlerden birisi sigara kullanilmasidir. Bunun yani sira kalp, damar hastaliklarindan % 65 i sigara ile iliskilidir. Süphesiz sigara gebelikte de hem anne adayi hem de fetüs için çok tehlikelidir. Tüm bu tehlikeler pasif içicilikte de geçerlidir. Sigara içindeki 3000 den fazla kimyasal madde ile bu etkileri gösterir. Bunlardan en önemlileri nikotin, karbonmonoksit, kadmium ve siyanattir. Nikotin ve karbonmonoksit direkt olarak plasentadan geçer ve fetüsün dolasimina karisir. Nikotin anne adayinin kaninda adrenalin, noradrenalin, asetilkolin seviyelerini arttirarak tansiyonun yükselmesine, nabzin hizlanmasina sebebiyet verir. Bu ise plasentanin kan akimini azaltarak fetüsü olumsuz etkiler. Nikotin anne adayinda steroid yapiminda bazi enzimleri azaltir ve önemli hormonlarin üretimi düser. Karbonmonoksit fetüsün kaninda alyuvarlarda hemoglobine kuvvetle baglanir, fetüsün oksijen seviyesini düsürür. Sigarada mevcut kadmiyum ise anne adayinin kaninda çinkoyu baglar. Çinko eksikligi enzim düzeyinde blokaj yaparak fetüsün gelismesinin yavaslamasina neden olur. Sigaradaki siyanat ise gelisen hücreler üzerine direkt toksik etkilidir. Sigara içen anne adaylarinin plasentalari incelendiginde damarsal yapilarin çok fazla etkilendigi ve fetüse kan akiminda ciddi azalma oldugu gözlenir. Bu da fetüsün asfiktik dogmasina neden olur.” dedi.


Gebelikte içilen sigara düsük riskini iki kat arttiriyor
Bilimsel çalismalarla sigaranin dogmamis bebege zarar verdiginin kanitlandigini belirten Doç. Dr. Yalti, “Pek çok çalismada genetik nedenlere bagli olmaksizin düsük hadisesinin 2 kat arttigi saptanmistir. Dogan bebeklerin kilolari düsüktür. Bunun yani sira gebeligin 16. haftasindan önce sigarayi birakanlarda bebegin kilosu açisindan sigara içmeyenlere göre fark saptanmaz. Keza sigara kullanan anne adaylarinda erken dogum riski bariz olarak artar. Bu genellikle amnion zarlarinin yirtilmasi ve sularin erken gelmesi seklinde olur. Sigara içen anne adaylarinda gebelik komplikasyonlarindan plasentanin asagida yerlesmesi ve erkenden ayrilmasi olasiliklari da artmis bulunur. Günde 20 den fazla sigara içenlerde anne karninda fetal ölüm orani % 62, yenidogan ölümü ise % 42 dolayinda artis gösterir. Sigara içen anne adaylarinin bebeklerinde daha sonrasinda artmis alt solunum yolu enfeksiyonu gözlenir. Bunun anne karninda sigaranin fetüsün solunum sistemine olan kötü etkiden kaynaklandigi sanilmaktadir.


Pek çok çalismada sigara tiryakisi annenin bebeginde daha fazla nörolojik,e ntellektüel sekeller olusmakta, okul basarilari ciddi anlamda düsmektedir. Hayvanlar üzerinde yapilan çalismalarda sigaranin plasentadan geçen kanserojen maddelerle lösemi, böbrek tümörü, lenfoma riskini arttirdigi saptanmistir. Sigaranin biraktirilmasi için kliniklere basvurulabilir. Davranis terapileri, hipnoz , akapunktur , nikotin replasman tedavileri yapilabilir. Medya ile ve kisinin yakinlari vasitasiyla yüksek motivasyon saglanabilir. Gebelikte nikotin sakizlari kullanilmaz. Çok sikinti yasaniyorsa çok tercih edilmemesine ragmen transdermal nikotin patch 6-8 hafta süre kullanilabilir.” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder