Tani ve tedavi imkanlarinin her geçen gün gelismesine ragmen görülme sikligi artan kanser tedavisinde, medikal tibbin yani sira kontrolsüz kullanilan bitkisel ürünlerin ve vitamin takviyelerinin, kanseri önlemek, durdurmak yerine olasi riskleri artirabildigi, tedavinin etkinligini azaltabildigi ve komplikasyonlara neden olarak ciddi sonuçlara yol açabildigi bildirildi.
Uzmanlar, beta karotenin özellikle sigara içenlerde akciger kanseri gelisimini önlemek yerine kolaylastirdigini, tüm anti-oksidanlarin potansiyel olarak kemoterapi ve radyoterapinin etkisini azaltabildigini, kalsiyum-magnezyum-potasyum ve çogu zaman vitamin karisimlari içeren minerallerin özellikle kemik metastazi olan veya kalsiyum yüksekligi bulunan hastalarda sakincali olabilecegi uyarisinda bulunuyor.
Isirgan otunun, kan pihtilasmasini saglayan hücreler üzerindeki olumsuz etkisinin kemoterapi yan etkileri ile karisabildigi, asiri sarimsak tüketiminin kanama problemine yol açabildigi için kemoterapi-radyoterapi alanlarda kullanilmamasi gerektigine dikkati çeken uzmanlar, japon eriginin ölümcül kanamalara yol açabileceginden kemoterapi ve radyoterapi etkisini azaltabildigini belirtiyor. Meme ve rahim kanseri hastalarinin soya ve ginseng’ten uzak durmasi gerekiyor.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Onkoloji Enstitüsü Prevantif Onkoloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Ismail Çelik, bitkisel karisimlar ile vitamin takviyelerinin, kanser ve kanser tedavisi üzerine olumsuz etkileri oldugunu söyledi.
Kanserden korunmak için bir ilaç olmadigini, tütün kullanimi ya da pasif içicilik, yanlis beslenme, asiri kilo, fizik aktivite eksikligi, günes isigi maruziyeti gibi etmenlerin kansere yol açtigini, bunlardan kaçinilarak kansere yakalanma riskinin ciddi oranda azaltilabilecegini vurgulayan Çelik, saglikli kisilerin gereksiz ilaç ve vitamin desteklerinden uzak durmasi, hasta olan kisilerin hekim bilgisi dahilinde ilaç kullanmasi gerektigine isaret etti.
Çelik, vitamin takviyelerinin temel beslenme ögeleri arasinda yer almadigini ve bunlarin kesinlikle ”ilaç” olmadigini ifade ederek, ABD basta olmak üzere birçok ülkede vitamin takviyelerinin kullaniminin arttigini söyledi. ABD’de saygin bir kurum olan FDA’nin (Food and Drug Administration, Besin ve Ilaç Kurumu) bile bu tip ürünleri denetleyemedigini, onaylamadigini ve tehlikeli olabilecekleri konusunda uyarilarda bulundugunu dile getiren Çelik, ayni etken maddeyi içeren ürünlerin birçok degisik ambalaj ve marka adi altinda satilabildigini ve içerdikleri miktarlarin üründen ürüne ya da markadan markaya farklilik gösterebildigini söyledi.
‘TEDAVI SÜRECINDE, ÖNCESINDE VE SONRASINDA KULLANILMAMALI’
Çelik, bu ürünlerin etki veya yan etkisi konusunda bilimsel olarak bir veri elde etmenin mümkün olmadigina dikkati çekerek, kanser tedavisi öncesinde, esnasinda ve sonrasinda bitkisel karisimlar-vitamin kapsüllerinin kullanimina ”kesinlikle” izin verilmemesi gerektigini belirtti.
Ismail Çelik, ”Çünkü, bitkisel ürünlerde, içine karismis toksik maddeler olabilecegi gösterilmistir. Bu ürünlerin safligi ve güvenilirligi kuskuludur. Özellikle aktarlardan elde edilen bitkisel ürünlerin, dogrudan dogadan toplanmis ve islenmemis oldugu unutulmamalidir. Dolayisi ile bunlar ‘steril’ degildir, mantar sporlari, çesitli bakteriler içerebilirler. Kemoterapi altinda enfeksiyon riski olan hastalar bu tür ürünleri tükettiklerinde temizlik kurallarina çok dikkat etmelidirler” uyarisinda bulundu.
”Bu ürünlerin, kemoterapi ilaçlarinin etkilerinde azalmaya yol açarak hastaligin etkin tedavisini sekteye ugrattigina” dikkati çeken Çelik, ”Bu karisimlarin yan etkileri, kemoterapi yan etkisi zannedilip gereksiz doz azaltimina gidilebilmekte ve tedavinin eksik verilmesine neden olabilmektedir. Siklikla kanamaya yol açmalari nedeniyle kanserli hastalarda ciddi kanamalara ve ölüme neden olabilirler” diye konustu.
‘BETA KAROTEN, AKCIGER KANSERI GELISIMINI KOLAYLASTIRIYOR’
HÜ Onkoloji Enstitüsü Prevantif Onkoloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Ismail Çelik’in verdigi bilgiye göre, antioksidanlar ve vitaminlerin olumsuz etkileri bulunuyor. Bunlar içinde yer alanlardan biri olan beta karoten tüketilmesi, özellikle sigara içenlerde akciger kanseri gelisimini önlemek yerine kolaylastiriyor. Sigara içenlerin kesinlikle B-karoten almamasi gerekiyor.
Tüm antioksidanlar, potansiyel olarak kemoterapi ve radyoterapinin etkisini azaltabildiginden tedavi altinda antioksidan alinmamasi isteniyor. Antioksidan kullanan 200 binden fazla hastanin katildigi bir analizde, Vitamin A, E ve Beta-karoten kullananlarda ölüm riskinin daha çok oldugu gösteriliyor. Vitamin C ve selenyum için durum belirsizlik gösteriyor. Hekim takviyesi olmadan vitamin A ve E kullanilmamasi gerekiyor.
Kalsiyum, magnezyum, potasyum ve çogu zaman vitamin karisimlari da içeren mineraller, özellikle kemik metastazi olan veya kalsiyum yüksekligi bulunan hastalarda sakincali olabiliyor.
Halk arasinda çok faydali olarak bilinen isirgan otu, yapilan gözlemlerde kan pihtilasmasini saglayan hücreler üzerinde olumsuz etki yapabiliyor, bazi alerji yaratan ve toksik proteinler içerebiliyor. Karin agrisi, ishal, atese yol açabiliyor. Bu bulgular da kemoterapi yan etkileri ile karisabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder