21 Mayıs 2011 Cumartesi

Gizli seker hastaligi yasayan insanlarin mutlaka bilmesi gereken hususlar hakkinda açiklama yapan uzmanlar gizli sekerin nasil önlenecegi hakkinda genel bilgileri bizlerle paylastilar.


Adindan da anlasilacagi bilinen seker hastaliginin aksine sinsi bir biçimde ilerler. Kisi gizli seker hastasi oldugunun farkinda bile degildir. Yapilan bir takim tetkiklerle anlasilabilmektedir. Normal seker hastaligina oranda toplumda yüzde 20- 25 ‘li oranla daha sik görülmektedir. Gizli seker yasam kalitesini bozmakta, kisinin sosyal hayatini olumsuz yönde etkilemektedir.


Yazimizda gizli sekerin hastane ortamina gitmeden kendi bünyenizdeki birtakim belirtilerle nasil anlasilabilecegi ve tedavi yöntemlerini okuyacaksiniz.


GIZLI SEKER NEDIR?
Tip dilinde “glikoz tolerans bozuklugu” veya “pre-diyabet” olarak isimlendirilmektedir. Gizli seker hastalarinin yüzde 4 ile 9’luk bölümü bilinen seker hastasi olma riski ile karsi karsiyadir. Gizli seker hastaliginda ölçülen açlik kan sekeri(AKS) normal olabilir. Bu da hastanin yanilmasina neden olur. Açlik kan sekerindeki hafif degismeler veya bozulmalar görülebilir. Açlik kan sekeri 100 ile 126 mg/dl arasi çikmis ise, bu degisiklikler veya bozulmalar gizli seker hastaligi için risk olusturabilmektedir. Fakat, açlik kan sekeri normalken(100 mg/dl’nin altinda) dahi, OGTT (oral glikoz tolerans testi), adi verilen seker yükleme testi sirasinda 2. saat kan sekeri 140 -200 mg/l arasinda çikmasi da sizde gizli seker olduguna isarettir.


Gizli seker hastaligi kadinlarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir. Bunun yaninda gizli seker baska bir takim hastaliklara da davetiye çikarmaktadir. Bunlara örnek verecek olursak kalp-damar hastaliklari, tansiyonun siddetine bagli olarak göz hasarlari gelisebilir.


NASIL ÖNLENEBILIR?


* Dengeli ve saglikli beslenme,
* Sigaranin birakilmasi,
* Düzenli spor yapilmasi,
* Doktorunuzun verecegi ilaçlar kullanilmali,
* Kilo kontrolü gibi önlemler hastaligi yüzde elli oraninda önleyebilmektedir.


HASTALIGIN FIZYOLOJISI NASILDIR?
Kanda seker yani glikoz miktari arttigi zaman, kandaki sekeri azaltan, her insanda bulunan ve pankreastan salgilanan hormon olan “insülin” miktari artmaya baslar. Yemeklerden sonra artan glikoz miktarina bagli olarak, kanda insülin miktari da artar. Devamli süreçte kan sekerini artiran karbonhidratli gidalar tüketildiginde kanda sürekli insülinin yüksek olmasina sebep olur. Insülin de pankreastan salgilandigi için, bu, pankreasin sürekli çalismasi anlamina gelir. Pankreastan salgilanan insülin hormonu salgisi, belirli bir süre sonra pankreas bezinin çok çalismaktan dolayi yorulmasi nedeniyle azalir ve kanda seker yükselir, seker hastaligi ortaya çikar. Normal karbonhidrat aliniminda insülin görevini yapar, ancak devamlilik halinde insülin görevini yapamaz duruma gelir. Yani miktari çok olan insülin var ama kan sekeri hala yüksek olmasi demektir. Bu durum, doygunlugun kisa süreli olmasi, acikma ataklari ve kilo almayla belirti vermeye baslar. Bu süreçte önce reaktif hipoglisemi (acikma ataklari), gizli seker ve sonra asikâr seker hastaligi ortaya çikar.


Insülinin bir diger görevi de yag dokudan yaglarin çözülmesini engelleyen bir hormondur. Insülin etkisi azalinca yag dokusundan yaglar çözülmeye baslar ve kanda yag asitleri veya yaglar artmaya baslar. Kandaki yag oranina bagli olarak kalp- damar hastaliklari gelisebilir.


KIMLERDE GÖRÜLEBILIR?


* 45 yas üstündeki kimseler,
* Asiri kilolular,
* Alkol kullanilmamalidir,
* Yüksek tansiyon,
* Ailesel yatkinlik,
* 4,5 kilonun üzerinde bebek doguranlar,
* Düsük HDL-kolesterol düzeyi olan kisilerde gizli seker hastaligi görülebilir.


TEDAVISI NASILDIR?


Tedavide öncelikle yukarida sayilan önlemleri almak çok mühimdir. Doktorunuzun size verecegi bilgileri ögrenmelisiniz. Ilaveten size göre belirlenen beslenme programini harfiyen uygulamalisiniz, disina çikmamalisiniz. Uzmanlar diyabet tedavisinde vücuda çok fazla se­ker kaynagi sokma­mak ve pankreasi zor durumda birak­mamak gerektigini belirtmektedirler. Karbonhidrat alimi dengeli olmali, çay sekerinden uzak durul­mali ve yemeklerdeki yag orani da önerilen miktari asmamalidir.


Sayfa kategorisi: Saglik Bilgisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder